Examples of using "наказания" in a sentence and their turkish translations:
Cezaları çok ağırdır
Soyguncu cezalandırılmaktan kaçtı.
O, cezayı hak ediyor.
Cezalandırılırılmaktan kaçtılar.
Tom cezalandırılmayı hak ediyor.
- Hırsızlık yapan kişi cezalandırılmayı hak eder.
- Çalan bir kişi cezayı hak eder.
çok büyük cezalar veriyor
çok büyük cezalar veriyorlar
Tom gerçekten cezalandırılmayı hak ediyor mu?
Tom cezalandırılmayı hak etmiyor.
Tom cezadan kaçmayacak.
Fiziksel ceza İsveç'te yasaktır.
Ceza olarak bulaşık yıkayacaksın.
Bu sefer, cezandan kurtulamayacaksın.
Ezici bir çoğunluk acımasız cezanın kaldırılması için oy kullandı.
Birçok ülkede, ölüm cezası en ağır cezadır.
Singapur'da suçluları cezalandırmanın bir yolu da onları kırbaçlamaktır.
Bu defa cezalandırılmaktan kaçınmayacaksın.
Halen birçok ülkede fiziksel cezaya izin verilmektedir.
Tom'a altı ay ertelenmiş hapis cezası verildi.
Ölümü bir ceza olarak kullanmaya karşıyım. Onu bir ödül olarak da kullanmaya karşıyım.