Examples of using "надеялся" in a sentence and their turkish translations:
Tom kazanmayı umuyordu.
Sizi şaşırtmayı umuyordum.
- Seni bulmayı umuyordum.
- Sizi bulmayı umuyordum.
Tom kazanacağını umuyordu.
Tom başarılı olmayı umuyordu.
Tom kazanmayı umuyordu.
Tom'un fikrini değiştirmeyi umuyordum.
Geri geleceğini umuyordum.
Tom kazanabileceğini umuyordu.
Seninle tanışacağımı umuyordum.
Seni göreceğimi umuyordum.
Tom Mary'nin kazanacağını umuyordu.
Tom’un kazanacağını umuyordum.
O bir denizci olmayı umuyordu.
Tom, Mary'yi görmeyi umuyordu.
Ne görmeyi umuyordunuz?
Tom'a güvendim.
Tom'a sürpriz yapmayı umuyordum.
Ben hatalı olduğumu umuyordum.
Onu şaşırtmayı umuyordum.
Onu şaşırtmayı umuyordum.
Tom'u görmeyi umuyordum.
Başarılı olmayı umuyordu.
Tom bir öpücük almayı umuyordu.
Tom, Boston'u ziyaret etmeyi umuyordu.
Tom Mary'nin haklı olduğunu umuyordu.
Yardım edebileceğini umuyordum.
Onu söyleyeceğini umuyordum.
Seninle tanışmayı umuyorum.
Bana anlatacağını umuyordum.
Onu yapacağını umuyordum.
Orada olacağını umuyordum.
Onları tekrar göreceğimi umuyordum.
Onu tekrar göreceğimi umuyordum.
Onu tekrar göreceğimi umuyordum.
Tom'un eve gideceğini umuyordum.
Tom rüyasının gerçekleşeceğini umuyordu.
Tom, Mary'nin kazanamayacağını umuyordu.
Ben orada onunla karşılamayı ümit etmiştim.
Bugün balığa çıkmayı umuyordum.
Bu sorunu önlemeyi ummuştum.
Tom'la konuşmayı ümit etmiştim.
Makul olacağını umuyordum.
Tom birincilik ödülü kazanmayı umuyordu.
Onlarla konuşmayı ümit etmiştim.
Onunla konuşmayı umut etmiştim.
Onunla konuşmayı umut etmiştim.
Orada seninle karşılaşmayı ummuştum.
Tom Mary'yi evde bulmayı umuyordu.
Tom'un unutacağını umuyordum.
Bunun olacağını umuyordum.
Tom onun olacağını umuyordu.
Tom, Mary'nin gelmesini umuyordu.
Bunun asla olmayacağını umuyordum.
Gitmek zorunda olmayacağımızı umuyordum.
Tom'un adresini bileceğini umuyordum.
Bunu yapabileceğini umuyordum.
- Bizimle şarkı söyleyeceğini umuyordum.
- Senin bizimle birlikte şarkı söyleyeceğini umuyordum.
Tom Mary'nin onu öpeceğini umuyordu.
Tom'un onu söyleyeceğini umuyordum.
Tom Mary'nin evet diyeceğini umuyordu.
Tom Mary'nin faturayı ödeyeceğini umuyordu.
Bu tam olarak duymayı umduğum şey.
Tom Mary'nin ona gülümseyeceğini umuyordu.
Konuşabileceğimizi umuyordum.
Tom'un burada olacağını umuyordum.
Tom, Mary'nin zarar görmemiş olmasını umuyordu.
Onları Boston'da görmeyi ummuştum.
Tom piyangoyu kazanacağını ummuştu.
Tom'un bize yardım edeceğini umuyordum.
Tom Mary'nin bunu yapmasını umuyordu.
Tom Mary'ye yardım edebileceğini umuyordu.
Tom, Mary'nin geç kalmayacağını umuyordu.
Senin ve benim konuşabileceğimizi umuyordum.
Kazanmayı umuyordun, değil mi?
Tom'un onu soracağını umuyordum.
Bir şey bulacağını umuyordum.
Senin onu yapabileceğini umuyordum.
Bunu soracağını umuyordum.
Tom komitenin onun önerisini benimseyeceğini umuyordu.
Tom Mary'nin ona yardım edebileceğini umuyordu.
Tom'un bize yardım edebileceğini umuyordum.
Tom'un bunu yapmayacağını umuyordum.
Tom Mary'nin bunu yapmayacağını umuyordu.
Tom, Mary'nin ağlamayacağını umuyordu.
- Bunu benim yerime yapabilirsin diye umuyordum.
- Bunu benim için yapabileceğini ümit ediyordum.
Tom Mary'nin ne olduğunu öğrenemeyeceğini umuyordu.
Tom, olanlardan dolayı suçlanmayacağını umuyordu.
Bizim için çalışmayı düşüneceğini umuyordum.
Ben biraz daha kullanışlı bir şey umuyordum.
Bundan daha fazlasını umuyordum.
Tom Mary'nin iyi olduğunu umuyordu.
Bizden ne yapmamız beklendiğini Tom'un bildiğini umuyordum.
Dönüşüme kadar bitirmiş olacağını ummuştum.