Examples of using "маленький" in a sentence and their turkish translations:
böyle küçük küçük, küçük küçük kırsak olmaz mı?
minik bir bebeğim
Bu çok küçük.
Bu küçük bir kasaba.
O çok küçük bir kasaba.
Bakın, küçük bir akrep.
Büyük mü yoksa küçük mü?
Ben küçük bir çocuğum.
Evim küçüktür.
Ben çok küçüğüm.
İşte küçük bir sır.
Mavi çiçek küçüktür.
Bu küçük bir kasaba.
Bu küçük bir dükkan.
Dünya çok küçük.
Küçük çiçek beyaz.
Benim bahçem küçüktür.
Tom küçük bir çocuk.
Tom sadece küçük bir çocuk.
Sana küçük bir sır vereceğim.
Küçük çocuk ormanda kayboldu.
Sen küçüksün.
Bu sizin için küçük bir hediyedir.
Küçük bir akrep. Tamam, bunu hazırlayalım.
Little ghetto child
Tankerin küçük bir ekibi var.
Bu ev çok küçük.
Bu ev oldukça küçük.
Bu ev fazla küçük.
O kısa ve şişman.
Bu sandalye çok küçük.
Ben bir bebek değilim.
Seni küçük haylaz!
Onların küçük bir evi var.
Tom hala küçük bir çocuktur.
O, küçük ve güçsüz.
Tom ufak bir penise sahip.
Bizim sınıfımız çok küçüktür.
Ev küçük ama güzel.
Tom küçük.
O sınıf çok küçük.
Küçük ördek yavrusu yüzebilir.
- Şehir pek büyük sayılmaz.
- Şehir küçük.
Bu senin için küçük bir hediye.
Şu küçük olan da benimki.
- O ev çok küçüktür.
- O ev çok dar.
Tom küçük ve zayıf.
Ben küçüğüm.
Benim küçük bir evim var.
Evim çok küçük.
Tom küçük çocuk değil.
Bebek gibi davranıyordun.
Senin için küçük bir sürprizim var.
Sana ufak bir hediyem var.
Ufak bir çocuk gibi davranıyorsun.
küçük bir kepçesi olan
geriye ise sadece bir tane küçük bir erkek çocuk kalmıştı
Küçük bir dere kayaların arasından akıyor.
Küçük hayvan kötü bir koku yaydı.
Küçük bir ev inşa edebildi.
Erkek kardeşim küçük ama güçlüdür.
Sadece küçük bir bahçem var.
Tom Mary'ye küçük bir paket uzattı.
Sana küçük bir hediye aldım.
Tom Mary'ye küçük bir hediye getirdi.
Tom Mary'ye küçük bir hediye aldı.
Tom Mary'ye küçük bir hediye verdi.
Tom'un küçük bir erkek çocuğu var.
Artık küçük bir çocuk değilim.
Benim çok küçük bir burnum var.
Şu küçük evi görebiliyor musun?
Küçük oğlan hayvanat bahçesinde.
Tom küçük bir bebek gibi ağladı.
Artık küçük bir çocuk değilim.
Bu çok küçük.
Tom için küçük bir hediyem var.
Bu minik erkeğin etkili bir ses bulması lazım.
Tarayıcının küçük bir köşesinde arama motoru koydu
Ben çok kısayım.
Her insanın içinde küçük bir çocuk yaşar.
Tom cebinden küçük bir el feneri çıkardı.
Odam biraz küçük ama rahat.
Sadece küçük bir sorum var
Hangi hayvan küçük?
Küçük buzdolabı kirli.
Küçük oğlum araba sürebiliyor.
Tom bana Mary hakkında küçük bir sır söyledi.
Evimin küçük bir avlusu var.
Benim küçük palyaçom, benimle dans eder misin?
Tom'un bir eşi ve küçük bir çocuğu var.
Bu kamera küçük, ama çok iyi.
Avustralya dünyadaki en küçük kıtadır.
Hadi ama! Küçük bir çocuk gibi davranmayı kes!
Sana biraz tavsiye verebilir miyim?