Examples of using "испанском" in a sentence and their turkish translations:
Kitap, İspanyolca olarak yazılmış.
İspanyolca'da "güzel", "belleza"
Meksika'da İspanyolca konuşulur mu?
- Kolombiya'da İspanyolca konuşurlar.
- Kolombiya'da İspanyolca konuşuyorlar.
Tom kusursuz İspanyolca konuşuyor.
Kolaylıkla İspanyolca okuyabilirim.
- Yirmi ülkede İspanyolca konuşulur.
- İspanyolca yirmi ülkede konuşulur.
Akıcı bir şekilde İspanyolca konuşabilirim.
- İspanyolca yaz.
- İspanyolca yazın.
İspanyolca konuşmaktayım.
Kedimle İspanyolca konuşuyorum.
İspanyolca birçok ülkede konuşulur.
Ben bir sorun olmadan İspanyolca okuyabilirim.
İspanyolca'yı kolayca okuyabiliyorum.
İngilizce çeviri olmadan bunu İspanyolca anlamaya çalışın.
İspanyolca, Güney Amerika'daki birçok ülkede konuşulur.
- O, Fransızca kadar İspanyolca da konuşuyor.
- Fransızcanın yanı sıra İspanyolca da konuşur.
İspanyolca, Güney Amerika'daki birçok ülkede konuşulur.
Meksika'da İspanyolca konuşulur mu?
Yalnızca Fransızca değil, İspanyolca da konuşuyor.
İngilizce ya da İspanyolca yazabilirsin. Senin için çevireceğim.
Şiir İspanyolca yazıldı ve daha sonra Portekizceye çevrildi.
Bu şiir ilk başta İspanyolca yazılmış ve bunun ardından Portekizce'ye çevrilmiştir.
İspanyolca konuşabiliyor musun?
Mary sadece Portekizce değil aynı zamanda İspanyolca da konuşabildiğini söyledi.
O benimle İspanyolca konuştu.
Hem İngilizce hem de İspanyolca konuşabilirim.
Tanrı'yla İspanyolca, kadınlarla İtalyanca, erkeklerle Fransızca, atımla da Almanca konuşurum.
Yalnızca Fransızca değil, İspanyolca da konuşuyor.