Examples of using "разговаривают" in a sentence and their turkish translations:
Onlar konuşuyorlar.
Herkes konuşuyor.
Çocuklar konuşuyorlar.
Onlar mutfakta konuşuyorlar.
Onlar konuşmuyorlar.
Onlar Tom'la konuşuyor.
- Kolombiya'da İspanyolca konuşurlar.
- Kolombiya'da İspanyolca konuşuyorlar.
Birbirleriyle konuşuyorlar.
Tom ve Mary konuşmuyorlar.
Öğretmeninle konuşmanın bir yolu yok.
Yaşlı insanlar genellikle kendileriyle konuşurlar.
Kadınlar kişisel ilişkileri sürdürmek için konuşmayı kullanırlar.
Onlar artık benimle konuşmuyor.
Onlar artık bizimle konuşmuyor.
Tom ve Mary artık konuşmuyor.
Ebeveynlerinle konuşmanın hiçbir yolu yok.
İnsanlar konuşurken sessiz olmalısın.
Tom ve Mary birbirleriyle konuşuyor.
Tom ve Mary birbirleriyle konuşmuyor.
Japonlar bile Japonca konuşurken hata yapabilirler.
Fransızca konuşuyorlar.
Onlar kimle konuşuyor?
Onlar onunla konuşuyor.
Bu ülkede Fransızca ve Arapça konuşulur.
Tom ve Mary nadiren birbirleriyle Fransızca konuşurlar.
Tom ve Mary çok konuşuyor.
Ve telefonla konuşmadıkları zaman sürekli internette geziniyorlar.
Onlar bu konuda konuşmadılar.
Belçika'da hangi dilleri konuşuyorlar?
Mary kıskançtır ve başka kızlar onun erkek arkadaşıyla konuştuğunda deli olur.
Tom ve Mary telefonda konuşuyor.
Tom ve Mary birbirleriyle her zaman Fransızca konuşurlar.
Tom ve Mary genellikle aralarında Fransızca konuşurlar.
Dün gece neler olduğunu bilmiyorum, ama bu sabah birbirleriyle konuşmuyorlar.