Examples of using "жителей" in a sentence and their turkish translations:
Patlama köylüleri korkuttu.
Şehrin büyük bir nüfusu vardır.
Kasabadaki herkesle tanışmıştı.
Birçok köylü askerler tarafından öldürüldü.
Atlantis insanları teknolojiyi geliştirmişti.
Köydeki çoğu insan plana itiraz etti.
Bu şehrin halkının dörtte üçü oy kullanmıyor.
Özellikle, artık çiftçilikle geçinemeyen
New York City'den düşük gelirli insanların kefaletini ödüyoruz
Çok fazla sayıda askerler ve siviller öldürüldü.
Girişim, köylüler için yaşam kalitesini ölçülebilir şekilde artırdı.
Şimdi, bu yasaların çoğu Orta Amerikalı kişileri
Avrupalıların yalnızca %15'i okuma yazma biliyordu.
herkesin yiyeceğe ve temiz suya ulaşabileceğini temin edecek fırsatlar...
İngilizlerin % 60'ından fazlası aktif bir facebook profiline sahip.
Ama onun yerine şehir sakinlerinin %90'ın kaçtığını öğrendi
İngiltere'deki insanların yüzde yetmişi, ikinci bir dil konuşamazlar.
Zalim diktatör tarafından masum köylülerin öldürülmesi emredildi.
Kasabaya doğru ilerleyen lavlar yöre halkını korkutuyor.
Şehrin çoğu uyuyordu.
Hartlepool,whitby ve Scarborough kentlerini topa tutup 100 den fazla sivil öldürürür
Döndükten sonraki ilk yılında, Luo 15 köylüye iş verebiliyordu
- Bu kahrolası köyde yaşayan köylülerin çoğunluğu ne okuyabiliyor ne de yazabiliyor.
- Bu kasvetli köyde yaşayan köylülerin çoğunluğu ne okuyabiliyor ne de yazabiliyor.
Lüksemburg Büyük Dükalığı 563.000 nüfusa sahiptir ve bunların %46'sı yabancıdır.
Hiroshima and Nagasaki'de kaç tane masum sivil öldürüldü.
Amerikalı yetişkinlerin yaklaşık % 65'i sağlıkları için iyi olmayan aşırı kiloludurlar.
Bu ülkede yaşayanların çoğu Sünni Müslümandır.