Examples of using "голове" in a sentence and their turkish translations:
Orada babamın başında bir kuş var.
Onun kafasına çarptım.
Asıl sihir okuyucunun zihninde gerçekleşiyor.
- Tom amuda kalkmış.
- Tom başının üstünde duruyor.
O, kafasının üstünde duruyor.
Benim kafama vuruldu.
Tom başının üzerinde durdu.
O, başının üzerinde durdu.
Amuda kalkabilir misin?
- Silahı kafasına dayadı.
- Silahı onun kafasına dayadı.
Silahı onun kafasına dayadı.
O bana kafamdan vurdu.
Saçım dağınık.
Senin kafan boş.
O, amuda kalkıyor.
John bana kafamdan vurdu.
Köpeğin başını okşadı.
Başımın üstünde durmaya çalıştım.
Tom kafama vurdu.
Kafamda sesler duyuyorum.
- Baş bölgesine gelen bu sille onu nakavt etti.
- Kafaya gelen bu kroşe onu nakavt etti.
Tom kafasından ağır bir darbe aldı.
Kafamda yuvarlak kel bir nokta var.
Tavsiyeni aklımda tutacağım.
Tom kafasına mavi bir bandana takıyor.
Başımda hiç saçım yok.
Tom silahını kafasına dayadı.
Silahı onun kafasına dayadı.
Silahı onun kafasına dayadı.
Jim'in başında beyaz bir şapkası var.
Tom senin onun kafasına vurduğunu söyledi.
Görsel gerçekten de sadece zihninizde.
Benim kafa derisi çok kaşınıyor.
Başımdaki ilk beyaz saç burada.
Tom sandalye ile Mary'nin kafasına vurmaya çalıştı!
Tom kafasına bir buz torbası bastırdı.
İçimden diyordum ki, "Hayır, hayır lütfen olmasın."
O kafama vurdu ve kaçtı.
Akıl yaşta değil, baştadır.
Kafasında sabit bir fikir vardı.
Tom siyah bir fötr şapka giyiyor.
- Sesler duydum.
- Kafamın içinde sesler duydum.
Tom'un aklından bin bir fikir geçiyordu.
El bombasından gelmiş şarapnel onun kafasında bulundu.
Amuda kalktığımda boynum çatırdadı.
cevaplayamadığım bir düşüce, bir soru
Ben başımın boş olmadığını düşünüyorum.
Kafamın içinde olanlar kafamda kalır.
Üç dakikadan daha fazla bir süre kafanın üstünde durabilir misin?
Bu öngörünün ne anlama geldiğini kavrayamıyordum.
Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
Dün gece içtiğim tüm votkadan dolayı başım zonkluyor.
Tom silahı Mary'nin kafasına dayadı ve tetiği çekti.
Sanırım horozların başının üstündeki ibik çekici.
Fadıl başında sesler duyduğunu söyledi.
O, kafasına bir silah dayadı ve tetiği çekti.
- Tom kafama dizüstü bilgisayarımla vurdu. O da çatladı!
- Tom dizüstü bilgisayarımla kafama vurdu. O şimdi çatlak!
Onu aklımda tutacağım.
Bu günlerde aklımda çok fazla şey var.
Tom siyah bir şapka takıyor.
kafasına göre uygulama yaptığını anlatan bir filmdi
Kafasında bir şapkası vardı.
Dün Tom'u gördüğümde, bir kovboy şapkası takıyordu.
O, kafasına bir silah dayadı ve tetiği çekti.
10 yaşındaki küçük aklımdan çok şey geçiyordu.
-O reklam güçlü bir izlenim bırakıyor-Özellikle müzik.O, kafanın içinde kalıyor.
Çocuğun başında büyük bir yumru var. O kadar çok ağlamasına şaşmamalı.
- Tom'un başı bandajlı.
- Tom'un kafası bandajlı.
Muktedirliğin vizyonlarının yanı sıra aşağılık duyguları içeren kafasında bir patlayıcı karışımı vardı.
Ben gençken kafamda bir sürü saçım vardı ve göğsümde hiç. Şimdi tam tersi.