Examples of using "газете" in a sentence and their turkish translations:
Bugünkü gazetedeki başyazıyı okudun mu?
Post gazetesindeki en iyi tahminimize göre
Gazeteye bir ilan verdi.
Onun resmi gazetedeydi.
Bugünkü gazete bir tayfun geldiğini söylüyor.
Sanırım gazetede ilan vereceğim.
Gazetede ilginç bir şey yoktu.
Kaza, bugünkü gazetede bildirildi.
Gazetede kaza hakkında okudum.
Onun hakkında gazetede okudum.
Gazetede Tom'un resmini gördüm.
Gazetede onun hakkında okudum.
Bugün gazetede ilginç bir şey yok.
Gazeteye göre bugün yağmur yağacak.
Neredeyse her gazetede bulmaca var.
O gazetedeki tanıma uyuyor.
Bugünkü gazetedeki sudoku çok zor.
Dünkü gazetede senin hakkında bir makale okudum.
4 yıldır bu gazete için çalışıyorum.
Gazeteye göre, Boston'da büyük bir yangın vardı.
Gazeteye göre o bugün burada olacak.
Onun öldürüldüğünü gazetede okudum.
- Gazeteye göre, Meksika'da bir deprem vardı.
- Gazete, Meksika'da bir deprem olduğunu yazıyor.
Ölümünü gazete okudum.
Bugünkü gazetede çok haber bulmazsın.
Gazetede okuduğun her şeye inanamazsın.
Onlar gazetede düğünlerinin tarihini ilan ettiler.
Bugünkü gazeteye göre başka bir tayfun yolda.
- Gazeteye göre dün gece büyük bir yangın vardı.
- Gazeteye göre, dün gece büyük bir yangın vardı.
- Gazeteye göre, Meksika'da bir deprem vardı.
- Gazete, Meksika'da bir deprem olduğunu yazıyor.
Gazeteye göre o intihar etti.
Bugünkü gazete büyük bir tayfunun yaklaştığını söylüyor.
Bugün gazetedeki iş reklamları okudun mu?
Gazetede yeni projenizle ilgili bir makaleye rastladım.
“Bugün gazetede iyi haberler var mı?” “Hayır, özel bir şey yok.”
Gazeteye evimin satılık olduğunu söyleyen bir reklam koydum.
Gazeteye göre, Tokyo'da yaşamanın maliyeti dünyada en yüksektir.
Ya da gazetedeki ve ya televizyondaki işine son veriyorlar
Onun Güney Kutbundan döndüğünü gazetede gördüm.
Gazetenin hava durumu hakkında söylediği kesinlikle gerçekleşti.
Hangi gazete için çalışıyorsunuz?
Gazetedeki bir duyuru vasıtasıyla kaybolan köpeğimi buldum.
Ali bir gazetede spor yazarlığı yapıyor.
Gazeteye ilan verelim.
Bugünkü gazeteye göre, şehirde bir yangın vardı.
Bay Hilton evini satmak isteyince gazeteye ilan verdi.
Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.
Eski kanepeni satmak istiyorsan neden yerel bir gazeteye bir reklam koymuyorsun?
Gazete onun intihar ettiğini söylüyor.
Gazete, bir aslanın hayvanat bahçesinden kaçtığını ve artık şehrin herhangi bir yerinde olabileceğini söyledi.
O, çok büyük tirajlı büyük bir gazete için çalışıyor.
Gazeteye göre intihar etmiş.