Examples of using "выбрасывать" in a sentence and their turkish translations:
Eşyaları dışarı atmak zordur.
Onu atmak istemedim.
Onu dışarı atmak istemiyordum.
Pencereden dışarı bir şeyler atmak yasaktır.
Bunu atmak istemiyorum.
Tom bir şey atmak istemedi.
Teneke kutuyu atmadan önce ezin.
Tom gıdayı israf etmenin bir günah olduğunu düşünüyor.
Tom gelecekte ona ihtiyacı olabileceğini düşündüğünden dolayı bir şey atmak istemedi.
Büyükannem her zaman yiyeceği boşa harcamanın bir günah olduğunu söyledi.