Examples of using "банку" in a sentence and their turkish translations:
O kavanozu bana ver.
O kavanozu bana uzat.
Lütfen bu kutuyu aç.
Tom teneke kutuyu ezdi.
Kutuyu ezdim.
Küçük bir akrep. Tamam, bunu hazırlayalım.
Tom bir bira içti.
Bir kutu açabilir miyim?
Tom kavanozu benim için açtı.
Tom bir ton balığı kutusu açtı.
Lütfen bir teneke bira daha alabilir miyim?
- Kavanozu çok sıkı biçimde kapatmayın.
- Kavanozu çok sıkı biçimde kapatma.
Kapak kavanoz üzerine vidalanır.
Teneke kutuyu açacak bir şeyim yok.
Tom kavanozu açamadı.
Tom kavanozu açamadı.
Tom buzdolabından bir kutu bira çıkardı.
Bu kavanozu açamıyorum.
Lütfen bana bankaya nasıl gidebileceğimi göster.
Sen hiç şimdiye kadar bir şişe diyet kolaya bir Mentos ilave etmeyi denedin mi?
Bana bankaya giden yolu gösterir misiniz?
Tom sadece son bira kutusunu içti.
Teneke kutuyu atmadan önce ezin.
Kutuyu açtım ama boştu.
Kavanozu açmaya çalıştım ama açamadım.
ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar.
ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar. Tamam.
ve böylece zehir, yılanın dişlerinden bu cam kavanoza akar. Tamam.
Bankaya giden yolu bana söyleyebilir misiniz?
Yolcular şehir otobüslerinde sardalyalar gibi paketlenir.
- Tom Mary'ye bir bira önerdi.
- Tom Mary'ye bira teklif etti.
"Bu kavanozu açamıyorum. Yeterli gücüm yok." "Bırak ben yapayım."
Bir kutu açarken parmağını kesti.
Doktorum bana bir fincana işememi söyledi ama karıştırdım ve onun kül tablasına işedim.
Tom Mary'ye boş bir bira kutusu attı.
Tom bazı böcekler yakaladı ve onları bir kavanoza koydu. Sonra böcekler nefes alabilsin diye kavanozun kapağına bir delik açtı.