Examples of using "верил" in a sentence and their turkish translations:
Her zaman sana inandım.
Tom Mary'nin masumiyetine inanıyordu.
Hiç kimse ona inanmadı.
Tom bana inandı.
Ben Tom'a inandım.
Size inandım.
Tom Mary'nin kazanacağına inanmadı.
Columbus dünyanın yuvarlak olduğuna inanıyordu.
Buna asla inanmadım.
Ben onun söylediği her söze inandım.
Dan'ın Allah'a güçlü bir inancı vardı.
Hukukun üstün gücüne inanıyordu.
Söylediğin her şeye inanırdım.
- Ben gözlerime güçlükle inandım.
- Neredeyse gözlerime inanamıyordum.
Tom onlara inandı.
Hiçbir zaman savaşlara inanmadım.
Tom'a inandım.
Ben ona inandım.
Ancak, onun sözlerine hiç inanılmadı.
Avukat, müvekkilinin masum olduğuna inanıyordu.
Neredeyse kimse ona inanmadı.
Kimse ona inanmadı.
Kulaklarıma inanamadım.
Hiç kimse buna inanmadı.
Hiç kimse bana inanmadı.
Ona asla inanmadım.
Ben kendime inandım.
Tom bana inanmadı.
Onlara inanmadım.
Jefferson milletin emin ellerde olduğuna inanıyordu.
Sen bir çocukken Noel Baba'ya inanır mıydın?
Tom buna inanmadı.
- Bana inanacak birine ihtiyacım var.
- Bana inanacak birilerine ihtiyacım var.
Neredeyse kimse ona inanmadı.
Tom inandığı şeyler için savaşırken öldü.
Bir çocukken, Noel Baba'ya inanırdım.
Dünya'nın yuvarlak olduğuna inanıyordu.
O, Ben'in sözlerine inanmadı.
Başta ona inanmadım.
Bana hiç inanmadın.
Tom gözlerine inanmadı.
Tom'un söylediklerine inanmamak konusunda uyarılmıştım.
Sokrates, Zeus'a inanmadığı için ateist olmakla suçlanırdı.
Kimse bana inanmadı.
Hiç kimse ona inanmadı.
Bana inanmanı istiyorum.
Bana inanmanı istiyorum.
Onlara inandın mı?
Ona inandın mı?
Tom Mary'nin söylediği her şeye inandı.
Tom, Mary'nin bunu gerçekten yapmayı planladığına inanmadığını söyledi.
Tom'un söylediği hiçbir şeye inanmamak için uyarıldım.
Temel fikri şu; herkes kendi çıkarına yönelik davranışta bulunursa
Tom ona söylediğim her şeye inandı.
Bize söyledikleri her şeye inandım.
Tom ona bir saniye inanmadı.
Tom'a Mary'ye inanmamasını söyledim.
Küçükken Noel Baba'ya inanıyordum.
Sen ona inandın mı?
Tom bana Mary'nin piyano çalmada iyi olduğunu söyledi fakat ben onun çalışını duyuncaya kadar gerçekten inanmadım.
Tom Mary'nin söylediklerinin bir kelimesine inanmadı.
Tom'a Mary'nin söylediklerine inanmamasını söyledim.
Önce sana inanmadım.
Bana inanmanı istiyorum.
Noel Baba'ya inanmayı bıraktığında kaç yaşındaydın?
Tom'dan her zaman şüphe duydum.