Examples of using "Родителям" in a sentence and their turkish translations:
Ailene söyledin mi?
Onu ebeveynlerine gösterdin mi?
Aileme yalan söyledim.
O ebeveynlerine cevap verdi.
O, ebeveynlerine yazdı.
O anne ve babasına yalan söylüyordu.
Anne babanıza yalan söylediniz mi?
Ebeveynlerini aramayı unutma.
- Ebeveynlerin kaç yaşında?
- Annen baban kaç yaşında?
Lütfen ailene selam söyle.
O, ebeveynlerine yazdı.
- Tom ailesine yazdı.
- Tom anne ve babasına yazdı.
Ebeveynlerini daha sık aramalısın.
Ebeveynlerinize hürmetlerimi iletin.
Tom nadiren ebeveynlerine yazar.
Aileme her şeyi anlattım.
Ailemle birlikte geri taşındım.
Neden ebeveynlerine anlatmadın?
Ailenize söylemeliydiniz.
Bob anne ve babasına nadiren yazar.
O sık sık ebeveynlerine yazar.
Mary, anne babasına anlatmaktan korkuyordu.
Tom ebeveynlerine söylemeye korkuyordu.
Tom ailesini özlüyor.
Çocuklar genellikle ebeveynlerini taklit ederler.
O, nadiren ebeveynlerine yazar.
Anne babana sık sık yazar mısın?
Diğer aileleri aradım.
Ebeveynlerin çok sabra ihtiyaçları var.
Ailemi özlüyorum.
Ebeveynlerime yalan söylemek zorunda kaldım.
Ben zaten ebeveynlerime söyledim.
Tom'un ebeveynlerini aradım.
Tom ebeveynlerine yalan söyledi.
Tom ailesinin evine gitti.
Tom sık sık ailesine yazar.
Annem ve babam, erkek arkadaşımdan hoşlanmazlar.
Ebeveynlerim bile benden hoşlanmıyor.
Seni ailemle tanıştırayım.
Ailemi çok özlüyorum.
- Anne babana bizden söz ettin mi?
- Anne babanıza bizden bahsettiniz mi?
O başarısını ailesine borçludur.
Mary'yi Anneme ve babama tanıttım.
Ailesine iyi geceler dedi.
Ailemi aramak istiyorum.
Onu ebeveynlerine gösterdin mi?
Ailesi ile birlikte geri taşındı.
Ailesi ile birlikte geri taşındı.
Seni ailemle tanıştıracağım.
O şimdi ebeveynlerine bir mektup yazıyor.
Annem ve babam, kız arkadaşımdan hoşlanmazlar.
Ebeveynlerime söylemek istemiyorum.
Tom'un ebeveynleri beni sevmiyor.
Ebeveynlerine benden bahsettin mi?
Ebeveynlerine ondan bahsettin mi?
Tekrar anne ve babamın yanına taşındım.
Çocuklar ebeveynlerine niçin yalan söylerler?
O anne ve babasına derinden bağlıdır.
Tom başarısını anne-babasına borçlu.
Tom ebeveynlerine çok fazla yalan söylerdi.
O ayda bir kez ebeveynlerine yazar.
John ayda bir kez anne ve babasına yazar.
Ebeveynlerime söylemeyeceksin, değil mi?
Bu kadar iyi sağlıkta olmamı ebevenylerime borçluyum.
Lütfen ebeveynlerinize saygılarımı iletin.
Şimdiye kadar anne ve babana söyledin mi?
Şimdi seni annemle ve babamla tanıştıracağım.
Ebeveynlerim giyinme tarzımı sevmiyor.
- Anneme babama yardım etmeyi görevim olarak görüyorum.
- Anne babama yardım etmeyi görevim sayarım.
Onun anne ve babasına büyük sevgisi var.
Çocuklar anne ve babalarından çok arkadaşlarını taklit ederler.
O, haftada bir kez ebeveynlerine yazar.
Anne ve babama elimden geldiğince yardım ediyorum.
Ebeveynlerime içmeyeceğime söz verdim.
Ebeveynlerin evlendiklerinde kaç yaşındaydılar?
Doktorlar bana ve aileme dolaysız olarak
en önemli sebebi, ebeveynlerimin mirasını onore etmekti.
John ayda bir kez anne ve babasına yazar.
Bunu ebeveynlerine söylemek zorunda değilsin.
O sık sık Japonya'daki ebeveynlerine yazar.
Ebeveynlerinize karşı nazik olun.
Çocuklar anne-babalarından çok yaşıtlarını taklit eder.
Ailene daha saygılı olmalısın.
Tom ebeveynlerine ev ödevinin olmadığını söyledi.
Ebeveynlerime bizden bahsetmemiz gerektiğini düşünüyor musun?
Böylece bir hayli geleneksel olan Koreli ailemin yanına,
Öğrenciler ailelerine hiçbir şey söylemek istemedi.
Anneme ve babama iyi geceler dedim ve yatağa gittim.
Neden ebeveynlerine bizden bahsetmedin?
Anne babama "İyi geceler" dileyip yatmaya gittim.
Hamile olduğumu aileme nasıl söylerim.
O onun ebeveynlerine bir şey söylememesi için ona yalvardı.
Ebeveynlerime güvenemezsem, kime güvenebilirim?
Ebeveynlerini bile bazen ikizleri birbirinden ayırma sorunu var.
Ebeveynlerine karşılık vermemelisin.
Sanırım evli olduğumuzu ailene söylemelisin.
O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.
Ailemin hoşlanmadığı birine aşık oldum.