Examples of using "Раза" in a sentence and their turkish translations:
Bir kez yeterliydi.
Ben üç defa kustum.
Bir kez yeterli.
Bir kez yeterli değil.
Zaten ona 3 kez yazdım.
Bir daha ki sefere olmayacak.
İki kez aradım.
Ben üç kez kazandım.
Tom üç kez seçildi.
Üç kere soyuldum.
Onu üç kez gördüm.
İki kez Boston'a gittim.
Onu sadece iki kez gördüm.
onların 3 kat daha fazla enflasyonu var
Tom bunu üç kez yaptı.
Orada üç kez yemek yedik.
Onu üç kez söyledim.
O beni iki kez tekmeledi.
Tom üç kez yıldırım tarafından çarpıldı.
Mektubu üç kez okudum.
Ben sadece iki kez kaybettim.
Üç kez daha oldu.
Bunu daha önce iki kere açıkladım.
Tom arabasına haftada iki kez yakıt alır.
Tom üç kez Mary'nin onunla evlenmesini istedi.
Senin evin benimkinden üç kat daha büyük.
Sizin eviniz benimkinden üç kat daha büyüktür.
- Odam seninkinden üç kat daha büyük.
- Odam seninkinin üç katı.
Eşinin iki katı kadar ağırdır.
Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.
Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.
Onun kamerası benimkinin üç katı kadar pahalı.
Oraya haftada üç kez gider.
O benden üç kat daha fazla kazanır.
Dozunu ikiye katla.
Tom yarı yaşında gösteriyor.
Tom bana üç kez kapıyı çalmamı söyledi.
Günde iki kez bu ilacı al.
Senin araban bunun üç katı kadar büyük.
Benim kutum seninkinin iki katı kadar ağırdır.
Tom üç kez evlendi.
Zaten Amerika'ya iki kez gittim.
Yılda üç kez oraya giderim.
Onu sana üç kere söylemiştim zaten.
O, maaşımın iki katını kazanıyor.
Ya da üç katı hızda
Harvard sadece dört kez kazandı.
üç kere tahtaya vururlardı
Toplantı ayda iki kez yapılır.
Günde üç kez yemek yeriz.
Bir günde üç kez yemek yeriz.
Oyuncu üst üste üç kez şampiyonluk kazandı.
Günde üç kez ilacı al.
İlk denememde başarılı oldum.
Japonlar günde üç kez yemek yerler.
O, ayda üç kez saç tıraşı olur.
Kadın üç defa kürtaj uyguladı.
Tom'u sadece iki kez gördüm.
Evet! İki kez üst üste kazandım!
- O üç kez Londra'da bulundu.
- Üç kez Londra'ya gitti.
Haftada dört kez tıraş olur.
Son kezden bu yana o çok değişti.
- Bunu zaten üç defa yaptım.
- Bunu şimdiden üç kez yaptım.
Ben haftada iki kez koşarım.
Tom'u bugün üç farklı zamanda gördüm.
Tom tabancayı üç kez ateşledi.
Tom üç kez Boston'a gitti.
Kyoto'da iki kez bulundum.
Ben onu iki kere söylemeyeceğim.
Tom haftada üç kez koşar.
Tom Mary'nin iki katı kadar uzun.
Tom Mary'nin yaşının iki katıdır.
Asya Avrupa'dan dört kat daha büyük.
- Onu sadece iki kez gördüm.
- Onu sadece iki defa gördüm.
Mary'ye üç kez yıldırım çarptı.
O üç kez Londra'da bulundu.
Tom Boston'u üç kez ziyaret etti.
Tom Mary'yi üç kez vurdu.
Tom üç kez sırtından vuruldu.
Tom haftada üç kere tıraş olur.
- Bu videoyu üç kez yeniden hazırladık.
- Bu videoyu üç kez yeniden yaptık.
O kitabı üç kez okudum.
Tom haftada üç kez çamaşır yıkar.
Senin evin benimkinden üç kat daha büyük.
Onun evi benimkinin üç katı büyüklükte.
Tom Mary'nin kazandığının üç katı para kazanır.
Tom maaşımın iki katını kazanıyor.
Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
Tom Mary'nin iki katı kadar ağır.
Tom haftada üç gün tenis oynar.