Examples of using "Voam" in a sentence and their turkish translations:
- Kuşlar uçar.
- Kuşlar uçarlar.
Sakinleştirici oklar havada uçuyor.
Çiçek yaprakları rüzgarda uçuyor.
Kuşlar gökyüzünde uçarlar.
Tüm kuşlar uçamaz.
Kuşlar grup halinde uçuyorlar.
Söz uçar, yazı kalır.
Ebabiller güçleri yettiğince havada döner.
Arılar çiçekten çiçeğe uçarlar.
Sonbaharda, birçok kuş daha sıcak ülkelere uçar.
- Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar.
- Kuşlar kışın güneye uçarlar.
Düşük uçan turnalar sıcak havayı gösterir.
Sonbaharda göçmen kuşları güneye uçar.
Devekuşları çok kısa kanatları olduğu için uçamazlar.
Bu kuşlar iyi uçmaz ama harika koşuculardır.
O, kelebeklerin nasıl uçtuğunu gözledi?
Bilim adamları, sadece Antarktika'da yaşayan bir uçan penguen kolonisi keşfetti.
Melekler neden uçabilirler?