Examples of using "Tirar" in a sentence and their turkish translations:
Fotoğraf çekmekten hoşlanırım.
- Fotoğraf çekmekten hoşlanırım.
- Ben fotoğraf çekmekten hoşlanıyorum.
Ben bizi buradan çıkarabilirim.
Bir resim çekelim.
Şekerleme yapacağım.
Fotoğraf çekmeyi sever.
Tom fotoğraf çekmeyi sever.
Bir fotoğraf çekebilir miyim?
Burada fotoğraf çekebilir miyim?
Ben fotoğraf çekmeyi severim.
Bu insanları buradan çıkarmalıyız.
O, fotoğraf çekmede iyidir.
Kabukları soyalım.
hmm burada şunu çıkartabilir miyiz?
yani dostluklardan bir şey çıkarmak
Kapağı açamıyorum.
Birisi bizim resmimizi çekebilir mi?
Istırabına son vereceğim.
Yarın yola çıkıyorum.
Tom'u buradan çıkarmaya çalışalım.
Bir resminizi çekebilir miyim?
- Şekerleme yapmak istiyorum.
- Kestirmek istiyorum.
Biraz uyumaya ihtiyacım var.
Bu nefes kesici.
- Burada fotoğraf çekebilir miyiz?
- Burada fotoğraf çekmek için iznimiz var mı?
Tom resim çekmekten hoşlanır.
Burada bir fotoğraf çekebilir miyim?
Bunu nereden çıkardın?
Tom bunun bir fotoğrafını çekmek istiyor.
Tom bu yıl tatile çıkmayacak.
Benim bir fotoğrafımı çekebilir misiniz?
- Öğle yemeğinden sonra kestireceğim.
- Öğle yemeğinden sonra şekerleme yapacağım.
bu çamuru silip yola devam edebiliriz.
Bunu temizlemem gerek.
bizi tarihimizden uzaklaştırmak
- Her zaman iyi notlar almaya layıktın.
- Her zaman iyi notlar almaya layıktınız.
- Her zaman iyi notlar almayı hak ederdiniz.
- Her zaman iyi notlar almayı hak ederdin.
- Fotoğraflar çekmek için parka gittik.
- Fotoğraf çekmek için parka gittik.
İzin ver senin fotoğrafını çekeyim.
Gözlüğümü çıkaramam.
Sadece fotoğraf çekmek istiyorum.
Beni buradan çıkartmak zorundasın.
Atıştırma zamanı.
Yarın öğleden sonra izne ayrılıyorum.
Ben ceketimi çıkarabilir miyim?
Tom resmini çektirdi.
Tom resminin çekilmesini istemiyor.
Bir fotoğrafımı çekebilir misiniz?
Şekerleme yapmaya karar vermiştim.
Gözlerimi ondan alamıyorum.
O bir sürücü ehliyeti almak istiyor.
Tom'u buradan götürmemiz gerekir.
Bana bir kopya yapabilir misin?
- Seni kafamdan atamıyorum.
- Seni aklımdan çıkaramıyorum.
Ben Fransızcada iyi notlar alırdım.
Tom işten bir gün izin almaya karar verdi.
Bu pulu sıcak suyla çıkaracağım.
Manzara nefes kesiciydi.
Çöpü çıkarmak için benim sıram.
O, gözlerini ondan alamadı.
Burada ayakkabılarımı çıkarmak zorunda mıyım?
O şarkıyı kafamdan atamıyorum.
O, gözlerini ondan alamadı.
Top kapağı açamıyor.
Öğle yemeğinden sonra biraz uyuyacağım.
Tom Mary'ye mola vermesini tavsiye etti.
Pastayı fırından çıkarma zamanı.
- Bu şarkıyı kafamdan atamıyorum.
- Bu şarkı aklımdan çıkmıyor.
Bu kolay. Bir bebekten şeker almak gibi.
Peki, bunu deneyelim. Kabukları soyalım.
Kaskı çıkaralım. Harekete geçeceğim. Bu taraftan.
Onunla alay etmemek elimde değil.
İki üç gün izin alacağım.
Lütfen resmimi çeker misin?
- Kazağımı çıkarmamın bir sakıncası var mı?
- Kazağımı çıkarabilir miyim?
Kız torunum fotoğrafçılıkta yeteneklidir.
Öğleden sonra kestirmek isteyebilirsin.
Arabadan çantamı çıkaracağım.
Tom giysilerini çıkarmadan suya atladı.
Tom gözlerini Mary'den uzak tutamadı.
Bu yıl tatile gidecek zamanım olmadı.
Tüm yarışmacılar pastadan paylarını almaya çalışıyor.
Kahve lekesini çıkarmak zordu.
Burada fotoğraf çekebilir miyim?
Öğle yemeğinden sonra sık sık şekerleme yaparım.
Tom nerede fotoğraf çekmeyi planlıyor?
Kız kardeşime bir resmimi çektirdim.
Şu halatı hızlıca geri alıp buradan gidelim.
Tamam, bu iyi bir av olacak. Küçük kutumu çıkartayım.
Bundan mı sıvı çıkarmayı deneyelim, altınfıçı kaktüsünden mi?
sonra istediğim kadar sıvı çıkartabilirim.
Neden trenlerin resimlerini çekmek çok ilginç?
Tom soyunmadan önce perdeleri kapattı.