Examples of using "Fotos" in a sentence and their turkish translations:
Resimlerimiz var.
Resim çekiyorlar.
Resimler inanılmaz!
Fotoğraf çekmekten hoşlanırım.
Biz bir sürü fotoğraf çektik.
- Fotoğraf çekmekten hoşlanırım.
- Ben fotoğraf çekmekten hoşlanıyorum.
Bize fotoğrafları gönder.
Burada fotoğraf çekebilir miyim?
sen mi çektin fotoğrafları
Bu resimlere bak.
Hiç fotoğraf çektin mi?
Ben çok fotoğraf çekmedin.
Neden fotoğraf çekiyorsun?
Sana bazı resimler göstereceğim.
Burada fotoğraf çekmek yasaktır.
Benim birçok fotoğrafım var.
Bunlar eski fotoğraflardır.
- Resimlerim nerede?
- Benim resimlerim nerede?
Fotoğraf çekmeyi sever.
Tom resimleri gördü.
Tom fotoğraf çekmeyi sever.
Resimleri gördüm.
Bu resimleri kim çekti?
Bu fotoğraflara bak.
Fotoğraflar çekmeye devam ettim.
O bize fotoğraflar gösterdi.
Bu fotoğraflar güzel.
Biz yunusların fotoğraflarını çektik.
Tom birkaç fotoğraf çekti.
Burada fotoğraf çekebilir miyim?
Şu fotoğraflar onun.
Ben fotoğraf çekmeyi severim.
Tom bize birkaç resim gösterdi.
Tom'un resimlerini gördüm.
Bana Ermenistan'daki resimlerini göster.
Lütfen burada resim çekmeyin.
Neyin resimlerini çekiyordun?
O çok sayıda fotoğraf çekmedi.
O bize birkaç resim gösterdi.
İşte benim resimlerimden biri.
Köprünün fotoğraflarını çekiyorum.
Tom binlerce resim çekti.
Bu fotoğraflar nerede çekildi?
Çok fotoğraf çekmedim.
Bu fotoğraflar çok güzel!
O, yunusların fotoğraflarını çekti.
Tom, sincapların fotoğrafını çekti.
Bu kitap çok sayıda fotoğraf içerir.
- Burada fotoğraf çekebilir miyiz?
- Burada fotoğraf çekmek için iznimiz var mı?
Tom resim çekmekten hoşlanır.
San Fransisko resimlerim var.
Tom çok resim çekmedi.
Eski resimlere bakıyordum.
la o fotoğrafları zaten Whatsapp zaten depoluyor
Tom resimleri Mary'ye gösterdi.
O bana çok sayıda güzel fotoğraflar gösterdi.
O Londra'da çok sayıda resim çekti.
Bu resme iyi bakın.
- Fotoğraflar çekmek için parka gittik.
- Fotoğraf çekmek için parka gittik.
Onun resimleri çok ünlüdür.
Bu resimler Almanya'da mı çekildi?
Albümümüze resimler katmadık.
Senin tüm resimlerini buldum.
Tom Boston'da birçok resim çekti.
Onlar bana bir sürü güzel fotoğraflar gösterdi.
Lütfen bana bu fotoğrafları göster.
Bu resimleri daha önce görmedim.
Çok fotoğraf çekerim.
Tom fotoğrafları ateşe attı.
Mary fotoğrafları ateşe attı.
Tom Mary'nin bir sürü fotoğrafını çekti.
Tom partide bir sürü fotoğraf çekti.
Ben bir sürü fotoğraf çektim.
Tom Mary'nin bir sürü resmine sahip.
Boston'da bir sürü fotoğraf çektim.
Fotoğrafları güneşe maruz bırakmayın.
Bize onların hepsinin aile fotoğrafları gösterildi.
senin o iş fotoğrafların varken
Biz ona Alpler'in bazı resimlerini gösterdik.
Şu fotoğraflara bir göz atayım.
Neden bu resimleri yakıyorsun?
Tom sık sık telefonuyla fotoğraf çeker.
Onun bütün fotoğraflarının filigranı var.
Resimlerinden birini saklayabilir miyim?
Tom Mary'ye çocukluk resimlerini gösterdi.
eskiye dair belgeler fotoğraflar pek bulunmuyor
Çekilen fotoğraflarda yıldızlarda görünmüyordu
Bu iki fotoğraf arasındaki farkı buldun mu?
Tüm mektuplarını ve fotoğraflarını yırttı.
Bana fotoğraf albümünü gösterdi.
Web siteme resimler eklemiyorum.