Examples of using "Pura" in a sentence and their turkish translations:
O saf şanstı.
O, mutlak gerçektir.
Bu tamamen saçma.
tango saf nostaljidir.
Tek hissettiğim şey onun saf ihtişamıydı.
Saf matematik, dindir.
- Şans eseri kurtulduk.
- Kurtulmamız tamamen şans eseriydi.
Salt yanlış yönlendirmeydi -- Çok eğlenceliyim.
en katışıksız hâli bu.
O tamamen zaman kaybı.
O, genç, saf, neşeli ve toydu.
Ona mutlak hakikat dışında hiçbir şey söyleme.
çünkü yaklaşık 80 yıllık ömrümde anladım ki
tokatçı. saf bir insanın hayatını garibanlığını anlattı
Tanrı altın bir tahtta bulutların içinde yalnız oturan sınırlı bir kişi değildir. Tanrı her şeyin içinde yaşayan saf Bilinçtir. Bu gerçeği anlamak için, herkesi eşit kabul etmeyi ve sevmeyi öğrenin.