Examples of using "Prisão" in a sentence and their turkish translations:
Onlar hapse atıldılar.
Tom hapisten çıktı.
- Tom şimdi hapiste.
- Tom artık hapiste.
- Tom şu anda hapiste.
O, hapishaneden kaçtı.
Onlar hapishaneden kaçtı.
O hapiste.
Hapishane aşırı kalabalıktı.
- Tom hapiste öldü.
- Tom hapishanede öldü.
Tom cezaevindeydi.
Onu askeri hapishaneye atın.
Hapishane onu değiştirdi mi?
Cezaevinde yemek daha iyiydi.
Okul bir hapishaneye benziyor.
O, cezaevine gönderildi.
Hapishane benim üniversitemdi.
Bu hapishaneden hiç kimse kaçmaz.
Burada bir hapishane vardı.
O hapse mahkûm edildi.
Tom şu anda hapiste.
Tom ev hapsinde.
Üstelik cezası hapis cezası
Tutuklandıktan sonrasında söylemleri ise
Tom şu anda hapiste değil.
Hapiste üç yıl geçirdi.
Tom ceza evine gönderildi.
Tom ev hapsinde kalıyor.
Tom hapishaneye gitmeyecek.
Sen neden hapisteydin?
Tom hapiste otuz yıl geçirdi.
Üçü ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Hapishanede pedofillere acımasızca davranılır.
Sonra Pepe ile hapisten kaçtım.
Tabi bu durumda tutuklanmak kaçınılmaz oluyor
Tom cezaevinde üç yıl geçirdi.
- Hapishaneye gitmek istemezsiniz, değil mi?
- Hapishaneye gitmek istemezsin, değil mi?
Ne kadar zamandır hapishanenin dışındasın?
Hapise geri dönemem.
Hapishaneden tünel kazarak çıktı.
Tom tünelden geçerek hapishaneden kaçtı.
Onun hapishaneden kaçışı iyi planlanmıştı.
Hapishane suç okuludur.
Tom Mary'nin hapishaneden kaçmasına yardım etti.
Ruh vücudun hapishanesidir.
Tom'un babası hapiste.
Tom beş ay hapse mahkum oldu.
Ve... 13 yıllık tecridi tamamladık.
Tom hapishanede yirmi yıla mahkûm edildi.
Cezaevindeki hayat, yavaş bir ölümdür.
Sami okuma ve yazmayı hapishanede öğrendi.
Kocası üç yıldır hapiste.
O kitap yazdığı için hapse konuldu.
Katilin suçu kanıtlandı ve ömür boyu hapse mahkum edildi.
Ölene kadar cezaevinde kalmanı umuyorum.
Hapisten çıktığın doğru mu?
- Tom geçen ay cezaevinden serbest bırakıldı.
- Tom geçen ay ceza evinden serbest bırakıldı.
Fadıl 5 yıl ev hapsi cezasına çarptırıldı.
Fikir ve düşüncelerini kendine hapishane yapma.
Hapiste olmak büyük bir yalnızlık çekmek demekti. Hayatta kalmak için
bir örgütlenme ve beceriklilik timsali oldu.
fakat öyle bir durum vardı ki hapishanede çürümüş olan bir adam
Hayatının geri kalanını hapiste mi geçirmek istiyorsun?
Fadıl, 76 yaşında doğal nedenlerden dolayı hapishanede öldü.
Buenos Aires'teki Türk büyükelçiliği hapishaneye benziyor.
Leyla art arda iki ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Kitap, hapishanedeki bir kadının hayatı hakkındadır.
Tom hapiste olduğu gerçeğini gizledi.
Bu bana hapiste de yardımcı oldu çünkü hayal gücün boş durmuyor.
Filozof Sokrates hapishanede arkadaşıyla ölümü tartıştı.
İşlemediği bir suçtan dolayı hapse gönderildi.
Ben bu hapishaneden kaçmayı başarabilmemizin pek olası olmadığını düşünüyorum.
Tom üç yıldır hapishanede olan biriyle evlendi.
Şimdi sana söylediğim şeylerin çoğu o dönemde, hapishanedeki tecrit sırasında doğdu.
Hapishanedeki yaşam bir hayvanın yaşamından daha kötüdür.
Tom üç yıldır hapishanede olan biriyle evlendi.
yani bu kötü bir şey aslında cezaevine girmiyorsunuz
O otuz yıl önce hapishaneden kaçtı ve o zamandan beri sırra kadem bastı.
Ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış biri için hapishane hücresinden daha acı bir şey olabilir mi?
Hem Tom hem de Mary ceza evine giderse, onların çocuklarına kim bakacak?
Masum bir adamı hapishaneye göndermek bir suçluyu serbest bırakmaktan daha kötüdür.
Alkollü araç sürme suçunu kabul ettikten sonra geçen yıl beş gün hapishanede yattı.
Tom'un hapiste olan babası Tom'a hiç yazmaz.