Examples of using "Prendeu" in a sentence and their turkish translations:
Polis hırsızı tutukladı.
- O nefesini tuttu.
- Nefesini tuttu.
Polis Tom'u tutukladı mı?
Polisler birini tutukladı.
Polis Tom'u tutukladı.
Polis memuru hırsızı tutukladı.
Polis hırsızı tutukladı.
Polis, Tom'u tutuklamadı.
Polis şüpheliyi tutukladı.
Polis, suçluları yakaladı.
Çantaya bir etiket iliştirdi.
Tom duvara bir poster astı.
Polisler onları hırsızlık için tutukladı.
Dün polisler şüpheliyi tutukladı.
- Polisler kaçakçılık için onu tutukladı.
- Polis onu kaçakçılıktan tutukladı.
Kısa bir takipten sonra polis onu yakaladı.
Polis, kızı öldüren adamı tutukladı.
Tom bir perdenin arkasına saklandı ve nefesini tuttu.
Tom atını tahtaya bağladı.