Translation of "Ocasião" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Ocasião" in a sentence and their turkish translations:

É inevitável essa ocasião.

O olay kaçınılmazdır.

Esta não é a ocasião.

Bu zamanı değil.

Naquela ocasião, Tom estava nadando.

O zaman Tom yüzüyordu.

Esta será uma excelente ocasião.

Bu büyük bir fırsat olacak.

Vamos reservar aquilo para outra ocasião.

Başka bir durum için onu ayıralım.

Poderíamos fazê-lo noutra ocasião qualquer.

Bunu başka bir zaman yapabiliriz.

Naquela ocasião, Tom estava em Boston.

O sıralarda Tom Boston'daydı.

Tom estava de folga na ocasião.

Tom o zaman izinliydi.

Leila estava muito nervosa naquela ocasião.

- Leyla o zaman çok sinirliydi.
- Leyla o zaman çok gergindi.

Naquela ocasião, Tom estava realmente com fome.

O zaman Tom gerçekten açtı.

Fadil tinha uns dezessete anos na ocasião.

Fadıl o zaman yaklaşık on yedi yaşındaydı.

Por favor, permita-me que eu fale um pouco sobre esta ocasião.

Lütfen bu durumda birkaç söz söylememe izin ver.

O Dia de Ação de Graças é uma ocasião preciosa para a família.

- Şükran günü, değerli bir aile zamanıdır.
- Şükran Günü değerli bir aile vaktidir.

- Vamos deixar para fazer isso em outra ocasião.
- Vamos deixar para fazer isso outra hora.

Onu başka zaman yapalım.

Eu procurei no meu closet algo para vestir, mas não encontrei nada apropriado para a ocasião.

Giyecek bir şey için dolabıma baktım fakat ortam için uygun bir şey bulamadım.