Examples of using "Muro" in a sentence and their turkish translations:
Duvara tırmanma.
Bu duvar soğuk.
Araba duvara çarptı.
Bir duvar inşa edeceğiz.
Duvarda büyük bir delik var.
O, duvarın arkasında duruyor.
Bu duvar yeşile boyanmıştır.
Duvar, yazılarla kaplıdır.
Tom'un duvara tırmanmasına yardım ettim.
Duvara yaslanma.
Berlin duvarı 1961'de dikildi.
1989'da Berlin Duvarı yıkıldı.
Evin etrafında taş bir duvar vardı.
Her duvar bir kapıdır.
bir de üzerine bu duvarın ücretini Meksika'ya ödeteceğini açıklayınca
fakat Mimar Sinan'ın istinat duvarı ve içeriden yaptığı kemerler sayesinde
İşin daha da kötüsü o dönemde birde o duvarın arkasına bir geçit açıyorlar
Duvarın arkasındaki ne?
Meksika ile Amerika arasına bir duvar öreceğini açıkladı
Neden burada bir duvar inşa ediyorsun?
Duvar, iki metre kalınlığındadır.
Kulübe etrafındaki duvar insan kemiklerinden yapılmış ve onun üstünde kafatasları vardı.