Translation of "Metal" in Turkish

Peças de metal microscópicas

mikroskobik metal parçaları

É uma caixa de metal.

Bu metal bir kutu.

O alumínio é um metal.

Alüminyum bir metaldir.

Este metal se chama zinco.

Bu metale çinko denir.

- O ferro é um metal muito útil.
- O ferro é um metal utilíssimo.

- Demir çok yararlı bir metaldir.
- Demir çok faydalı bir metaldir.

O ferro é um metal útil.

Demir yararlı bir metaldir.

Cálcio não é um metal alcalino.

Kalsiyum bir alkali metal değildir.

As moedas são feitas de metal.

Sikkeler metalden yapılır.

O metal se contrai quando é resfriado.

Metal soğuyunca büzülür.

Tom toca guitarra em uma banda de heavy metal.

Tom bir heavy metal grubunda gitar çalmaktadır.

As colheres de metal são geralmente feitas de aço inoxidável.

Metal kaşıklar, genellikle paslanmaz çelikten imal edilmiştir.

Encontrei um grande portão de metal que tentei trepar e saltar

Büyük bir metal kapı buldum, tırmanıp atlamaya çalıştım,

O que te faz pensar que Tom gosta de heavy metal?

Tom'un heavy metali sevdiğini sana düşündüren ne?

Quando um ácido entra em contato com um metal, acontece uma reação química.

Asit metale değdiğinde, bir kimyasal reaksiyon olur.

Temos de ter cuidado porque há muito metal exposto e é afiado e ferrugento.

Aşırı dikkatli olmalıyız, çünkü sivri ve paslı olan çok fazla metal bulunuyor.

A supercondutividade ocorre quando um metal perde toda a resistência ao fluxo de corrente elétrica.

Süperiletkenlik, bir metal elektrik akımının akışına karşı tüm direncini kaybettiğinde meydana gelir.

E com metal ferrugento, ainda é pior. É assim que se apanha tétano, com a ferrugem.

Paslı metal olması özellikle kötü. Tetanos böyle kapılır, pasta bulunur.

Há quatro latas de lixo na escola: uma para papel, outra para plástico e duas outras para vidro e metal.

Okulda dört çöp kutusu vardır: kağıt için bir, plastik için bir ve cam ve metal için iki tane daha.