Examples of using "Macaco" in a sentence and their turkish translations:
Maymun uzaklaştı.
O maymun eti.
O bir maymuna benziyor.
- Bir maymun gibi görünüyorsun.
- Bir maymuna benziyorsun.
Maymun bir muz istiyor.
Bu uluyan maymun ise...
Afrika yeşil maymun hücresinde
Dikkat et! Bu maymun saldırgan.
Maymun ağaçtan düştü.
Tom bir maymuna benziyor.
Hayvanat bahçesindeki maymunu gördüm.
Maymun kafeste.
Maymun para için dans ediyor.
Hiç maymun gördün mü?
Maymun, ağaca tırmandı.
Maymunlar muza bayılır.
Erkek maymun, doğası gereği zekidir.
Maymun kafesinden kaçtı.
Onun erkek arkadaşı bir maymuna benziyor.
Bana maymun mu dediniz?
- Bir maymun gibi ağaca tırmandı.
- Ağaca bir maymun gibi tırmandı.
Tom krikoyla arabayı kaldırdı.
Yani, bir maymunun amcası olacağım!
Hey, bak, üç başlı maymun!
Şişman kadın bir maymun tutuyordu.
Lütfen maymunu besleme.
- Bu bir domuz değil; o bir maymun.
- O bir domuz değil, maymun.
Ben maymuna ateş etmemesi için polisi ikna ettim.
Bir maymun için ağaca tırmanmak kolay bir şeydir.
Tom'un Cookie adında evcil bir maymunu vardı.
Tom kafesi açtı ve maymunun çıkmasına izin verdi.
Maymunlar muz düşkünüdür.
Seninle konuşmuyorum. Maymunla konuşuyorum.
Ama ilaçlara zarar veren o değil. Bu muhtemelen bir maymunun işi.
Uzun uzun zaman önce, bir maymun, bir tilki ve bir tavşan birlikte mutlu şekilde yaşadılar.