Examples of using "Lave" in a sentence and their turkish translations:
Her şeyi yıka.
Ayaklarını yıka.
Lütfen bunu yıka.
Ayaklarını yıka.
Yıkayın.
Ellerinizi sık sık yıkayın!
- Ayvaları iyice yıka.
- Ayvaları iyice yıkayın.
Lütfen bulaşıkları yıka.
Lütfen bu gömleği yıkayın.
- Yüzünüzü yıkayın.
- Yüzünü yıka.
Ellerinizi yıkayın.
Lütfen kes, yıka ve kurut.
Yemekten önce ellerinizi yıkayın.
Tom'un arabayı yıkamasını istiyorum.
Önce ellerinizi yıkayın sonra yemek yiyin.
Ellerinizi iyice yıkayın
Okula gitmeden önce yüzünü yıka.
Ilık su ve sabunla yüzünü yıka.
Tom arabasını yıkamanı istiyor.
Lütfen yemekten önce ellerini yıka.
Lütfen yemekten önce ellerinizi uygun biçimde yıkayın.
- Lavaboyu kullandıktan sonra lütfen ellerinizi yıkayın.
- Tuvaletten çıkınca lütfen ellerinizi yıkayın.
Bu gömlek pis. Okuldan sonra onu yıka.
- Yarayı sabun ve su ile yıkayın.
- Yarayı sabun ve su ile yıka.
Pencereleri temizle.
O pencereyi temizle.
Lütfen marulu yemeden önce iyice yıkayın.
Fakat sadece bir tane varsa, o zaman sadece akşamdan yıkayın."
Arabayı yıkamanı istiyorum.
Elmayı yemeden yıka.
Bebeğin altını değiştirdikten sonra ellerinizi güzelce yıkamanız çok önemlidir.