Translation of "Aeroporto" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Aeroporto" in a sentence and their turkish translations:

- Eu trabalho no aeroporto.
- Trabalho no aeroporto.

Havaalanında çalışıyorum.

- Onde está o aeroporto?
- Onde é o aeroporto?
- Onde fica o aeroporto?

Havaalanı nerede?

- Agora eu estou no aeroporto.
- Estou no aeroporto.

Şimdi havaalanındayım.

Estou no aeroporto.

Havaalanındayım.

- Agora eu estou no aeroporto.
- No momento, estou no aeroporto.

Şimdi havaalanındayım.

Onde está o aeroporto?

Havaalanı nerede?

Onde é o aeroporto?

Havaalanı nerede?

Tom está no aeroporto.

Tom havaalanında.

Vivemos longe do aeroporto.

Biz havaalanından uzakta yaşıyoruz.

João está no aeroporto?

John havaalanında.

O aeroporto está fechado.

Havaalanı kapalı.

O aeroporto está próximo.

Havaalanı bu civarda.

Me prenderam no aeroporto.

Havaalanında gözaltına alındım.

Eu vou ao aeroporto.

Havaalanına gidiyorum.

- Tom levou Maria ao aeroporto.
- Tom levou Mary para o aeroporto.

Tom Mary'yi havaalanına götürdü.

Quanto tempo demora para o ônibus do aeroporto chegar até o aeroporto?

Havaalanı otobüsünün havaalanına gitmesi ne kadar sürüyor?

- Quão longe daqui é o aeroporto?
- A que distância está o aeroporto?

Havaalanına ne kadar uzaklıkta?

Ao aeroporto Kennedy, por favor.

Kennedy Havaalanı, lütfen.

Como eu chego ao aeroporto?

Havaalanına nasıl ulaşıyorum?

No momento, estou no aeroporto.

Şimdi havaalanındayım.

Quando vamos chegar no aeroporto?

Havaalanına ne zaman varacağız?

Tom pegou Maria no aeroporto.

Tom havaalanında Mary'yi aldı.

Você levou Tom ao aeroporto?

Tom'u havaalanına götürdün mü?

Eu deixei Tom no aeroporto.

Tom'u havaalanında bıraktım.

Ele a esperou no aeroporto.

O, havaalanında onu bekledi.

Tom nos buscou no aeroporto.

Tom bizi havaalanında aldı.

Eu deixei ela no aeroporto.

Onu havalimanında bıraktım.

Tom mora longe do aeroporto.

Tom havaalanından uzakta yaşıyor.

Tom está esperando no aeroporto.

Tom havaalanında bekliyor.

Tom mora perto do aeroporto.

Tom havaalanı yakınlarında yaşıyor.

- Quão longe daqui é o aeroporto?
- Qual é a distância até o aeroporto?

Havaalanına ne kadar uzaklıkta?

- Você pode levar Tom ao aeroporto?
- Você pode levar Tom para o aeroporto?

Tom'u havaalanına götürür müsün?

- Eu vou buscar o Tom no aeroporto.
- Vou buscar o Tom no aeroporto.

Tom'u havaalanından alacağım.

- Avise-me quando você chegar ao aeroporto.
- Me avisa quando você chegar ao aeroporto.
- Me avisa quando você chegar no aeroporto.

Havaalanına ne zaman varacağını bana bildir.

- De onde partirão os ônibus do aeroporto?
- De onde partem os ônibus do aeroporto?

Havaalanı otobüsleri nereden kalkıyor?

Posso acompanhá-lo até o aeroporto?

Size havaalanına kadar eşlik edebilir miyim?

Acompanhá-lo-ei até o aeroporto.

Havaalanına kadar size eşlik edeceğim.

O hotel é perto do aeroporto?

Otel havalanına yakın mıdır?

Tenho uma foto de um aeroporto.

Benim bir havaalanı resmim var.

Há um aeroporto internacional em Narita.

Narita'da uluslararası bir havalimanı var.

Encontrei um amigo meu no aeroporto.

Havaalanında bir arkadaşımla karşılaştım.

Tom ligou para Mary do aeroporto.

Tom havaalanından Mary'yi aradı.

Quando vai buscar Tom no aeroporto?

Tom'u havaalanından ne zaman alacaksın?

Pode levar minha irmã ao aeroporto?

Kız kardeşimi havaalanına götürür müsün?

Tom irá levá-lo ao aeroporto.

Tom seni havaalanına götürecek.

Quem irá me levar ao aeroporto?

Kim beni havaalanına götürecek?

Isto é uma fotografia do aeroporto.

Bu, havaalanının bir fotoğrafı.

Eu falei com ele no aeroporto.

Onunla havaalanında tanıştım.

Ele irá deixá-la no aeroporto.

O seni havaalanına götürecek.

Juan chegou ao aeroporto de manhã.

Juan bu sabah havaalanına gitti.

Tom vai buscar Maria no aeroporto.

Tom, Mary'yi havaalanından alacak.

- Por favor, busca-me no aeroporto às cinco.
- Por favor, busque-me no aeroporto às cinco.

Lütfen beni 5'te havaalanından al.

O aeroporto. É melhor tentar decidir novamente.

Havalimanı. Belki bunu tekrar denemeniz gerek.

Eu vou te levar para o aeroporto.

Seni havaalanına götüreceğim.

O avião já tinha deixado o aeroporto.

Uçak zaten havaalanından ayrılmıştı.

O Tom encontrou a Mary no aeroporto.

Tom Mary ile havaalanında tanıştı.

Quer que eu te busque no aeroporto?

- Seni havaalanından almamı istiyor musun?
- Havaalanında seni almamı ister misin?

Pode levar o meu pai ao aeroporto?

Babamı havaalanına götürür müsün?

Me encontrei com um amigo no aeroporto.

Ben havaalanında bir arkadaşla karşılaştım.

Esta é uma foto de um aeroporto.

Bu bir havalanının bir resmidir.

Minha esposa vai me buscar no aeroporto.

Karım beni havaalanında alacak.

- Os pilotos se comunicam com o aeroporto pelo rádio.
- Os pilotos se comunicam com o aeroporto por rádio.

Pilotlar havaalanıyla telsiz yoluyla iletişim kurarlar.

Ele me deu uma carona ao aeroporto Narita.

Beni Narita havaalanına götürdü.

Eu não sabia quem me encontraria no aeroporto.

Beni havaalanında kimin karşılayacağını bilmiyordum.

O aeroporto era novo. Eu entrei e olhei.

Havaalanı yeniydi. İçeri girdim ve bir göz attım.

Ele levou a irmã dele para o aeroporto.

Kız kardeşini havaalanına götürdü.

Eu preciso de um taxi para o aeroporto.

Havaalanına giden bir taksiye ihtiyacım var.

Posso te pegar no aeroporto, se você quiser.

İstersen seni havaalanından alabilirim.

Tom vai levá-lo de carro ao aeroporto.

Tom seni arabayla havaalanına götürecek.

Você pode me explicar como chegar ao aeroporto?

Lütfen bana havaalanına nasıl gideceğimi söyler misiniz?

Você pode recomendar um hotel perto do aeroporto?

Havaalanına yakın bir otel tavsiye edebilir misin?

Aconselho-o a chegar ao aeroporto a tempo.

- Ben havaalanına zamanında gitmeni tavsiye ediyorum.
- Havalimanına zamanında gitmeni tavsiye ederdim.

Que ônibus devo tomar para ir ao aeroporto?

Havaalanına gitmek için hangi otobüse binmem gerekiyor.

Ela foi ao aeroporto para vê-lo partir.

Onu yolcu etmek için havaalanına gitti.

Tom vai se encontrar com Maria no aeroporto.

Tom Mary ile havaalanında buluşacak.

Tom pretende se encontrar com Maria no aeroporto.

Tom havaalanında Mary ile buluşmayı planlıyor.

- Tenho que ir ao aeroporto me encontrar com a minha família.
- Tenho de ir ao aeroporto para me encontrar com a minha família.
- Tenho que ir ao aeroporto para encontras minha família.

Ailemi karşılamam için havaalanına gitmem gerekiyor.

Nós esperamos chegar no aeroporto de Heathrow às oito.

Biz saat sekizde Heathrow Havaalanına varmayı umuyoruz.

Acabo de estar no aeroporto para me despedir dele.

Onu uğurlamak için az önce havalanındaydım.

Tom disse que estava indo em direção ao aeroporto.

Tom havaalanına gittiğini söyledi.

Você pode me levar ao aeroporto amanhã de manhã?

Yarın sabah beni havaalanına götürebilir misin?

Quem Tom pensou que fosse levá-lo ao aeroporto?

Tom kimin onu havaalanına götüreceğini düşündü.

Tom não pretende se encontrar com Maria no aeroporto.

Tom havaalanında Mary ile buluşmayı planlamıyor.

Provavelmente isso pode ter acontecido no aeroporto ou na estrada

herhalde bu muhtemelen havaalanından veya karayoluyla olmuş olabilir

O Novo Aeroporto Internacional de Tóquio foi aberto em Narita.

Uluslararası New Tokyo Havaalanı Narita'da açıldı.

Este é o primeiro avião a desembarcar no novo aeroporto.

Bu, yeni havaalanına inen ilk uçak.

O próximo trem para o aeroporto sai da plataforma 2.

Havaalanına giden bir sonraki tren platform 2'den kalkıyor.

Tom disse que não sabia quando deveria encontrar Mary no aeroporto.

Tom havaalanında Mary'yi ne zaman karşılaması gerektiğini bilmediğini söyledi.

Você não precisa necessariamente ir ao aeroporto para confirmar a sua reserva.

Uçak rezervasyonunu teyit etmek için muhakkak havaalanına gitmek zorunda değilsin.

Tenho de ir ao aeroporto para me encontrar com o meu primo.

Kuzenimi karşılamak için havaalanına gitmeliyim.

Você viu na TV? O aeroporto parou porque tartarugas invadiram a pista.

Televizyonu seyrettin mi? Havaalanı kapanmış çünkü kaplumbağalar pisti işgal etmiş.

Eu paguei dez dólares ao taxista por me levar ao aeroporto a tempo.

Beni zamanında havaalanına yetiştirmesi için taksiciye on dolar bahşiş verdim.

Tom passou a tarde inteira no aeroporto observando os aviões aterrizarem e decolarem.

Tom tüm öğleden sonrayı havaalanında inip kalkan uçakları izleyerek geçirdi.

Senhoras e senhores, devido a um acidente no aeroporto, o nosso pouso será atrasado.

Bayanlar baylar, havaalanındaki bir kaza sebebiyle varışımız gecikecek.

Quando meu tio foi para os Estados Unidos, muita gente foi se despedir dele no aeroporto.

Amcam Amerika'ya gittiğinde, birçok kişi havaalanında onu görmeye geldi.

Mas como voltamos ao aeroporto, podemos recomeçar a missão. Portanto, se quiser voltar ao céu, escolha "repetir episódio".

Ama havalimanına geldiğimize göre göreve baştan başlayabiliriz. Tekrar gökyüzüne çıkmak isterseniz "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.