Examples of using "Incapaz" in a sentence and their turkish translations:
O bunu yapamaz.
Piton gece göremediğinden...
Yalan söyleyemez.
O hareket edemedi.
O bir araba satın alamaz.
Tom öfkesini kontrol edemedi.
O, gerilimle başa çıkamıyor.
İnsan ölümden kaçamaz.
Onun yüzemeyeceği açıkça görülüyor.
Birçoğu okuyamıyordu ya da yazamıyordu.
Fadıl asla başka birisine zarar veremez.
Tom bana ne yapacağımı söyleyemez.
Çocuk, babasının öldüğünü kavrayabilecek durumda değildi.
Bir bebek kendisine bakamaz.
O, akademik işlerine konsantre olamaz.
O, yurt dışına seyahat etme hayalinden tamamen vazgeçemedi.
Tom bir iş bulamadı ya da tek başına yaşayamadı.
Acaba ne oldu da kadın tek başına yaşayamaz hale getirildi
O onunla evlenme umudundan tamamen vazgeçemedi.
Rüzgâr yüzünden ses duyamadığından sıra dışı gece görüşüne sarılmalı.
Tom normal olarak diğer insanlarla geçinemiyor gibi görünüyor.