Examples of using "Imprensa" in a sentence and their turkish translations:
Basın özgürlüğü ilerliyor.
Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor.
Hükümet sansürü tarafından engellenmemiş bir basına ihtiyacımız var.
Basın toplantısını izlediniz mi?
- Biz cuma günü bir basın toplantısı yapamıyoruz.
- Cuma günü bir basın toplantısı düzenleyemiyoruz.
Demokraside, gazeteciliğin bağımsız olması önemlidir.
Basın toplantısının bir saat sonra başlaması planlanıyor.
Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu.
dekan ise bari mezuniyet töreninde basına haber verelim diyerek ikna etti Kemal Sunal'ı
Bir defasında İspanyol bir gazeteci İngilizce'de ''hindiler'' anlamına gelen ''turkeys'' kelimesini, yine İngilizce'de ''Türkler'' anlamına gelen ''Turks'' ile karıştırdı.