Translation of "Imprensa" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Imprensa" in a sentence and their turkish translations:

A liberdade de imprensa está avançando.

Basın özgürlüğü ilerliyor.

A imprensa está interessada na vida particular dele.

Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor.

Precisamos de uma imprensa sem interferência do governo.

Hükümet sansürü tarafından engellenmemiş bir basına ihtiyacımız var.

- Você assistiu à entrevista coletiva?
- Vocês assistiram à entrevista coletiva?
- Você assistiu à coletiva de imprensa?
- Vocês assistiram à coletiva de imprensa?

Basın toplantısını izlediniz mi?

Não podemos ter uma conferência de imprensa na sexta-feira.

- Biz cuma günü bir basın toplantısı yapamıyoruz.
- Cuma günü bir basın toplantısı düzenleyemiyoruz.

Em uma democracia, é importante que a imprensa seja independente.

Demokraside, gazeteciliğin bağımsız olması önemlidir.

A conferência de imprensa está marcada para daqui a uma hora.

Basın toplantısının bir saat sonra başlaması planlanıyor.

A sala estava repleta de repórteres esperando a coletiva de imprensa começar.

Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu.

O reitor convenceu Kemal Sunal, dizendo que deveríamos informar a imprensa na cerimônia de formatura.

dekan ise bari mezuniyet töreninde basına haber verelim diyerek ikna etti Kemal Sunal'ı

Uma vez a imprensa espanhola confundiu a palavra "turkeys", que em inglês significa "perus", com a palavra "Turks", que significa "turcos".

Bir defasında İspanyol bir gazeteci İngilizce'de ''hindiler'' anlamına gelen ''turkeys'' kelimesini, yine İngilizce'de ''Türkler'' anlamına gelen ''Turks'' ile karıştırdı.