Examples of using "Ficado" in a sentence and their turkish translations:
Şaşırdığımı itiraf ediyorum.
Evde kalmalıydım.
Tom kalmalıydı.
Yatakta kalmam gerekirdi.
Evde kalmalıydım.
Seninle kalmalıydım.
Biz evde kalmalıydık.
Bundan uzak durmalıydım.
Boston'da kalmalıydım.
Boston'da kalabilirdin.
Tom Boston'da kalabilirdi.
Tom'la kalmalıydık.
Tom Boston'da kalmalıydı.
Tom bulunduğu yerde kalmalıydı.
Evde kalmam gerektiğini biliyordum.
Sen geç saatlere kadar kalmalıydın.
Tom araya girmemeliydi.
Tom'la kalmalıydın.
Biraz daha kalmalıydım.
Bugün evde kalmalıydım.
Tom'la birlikte kalmalıydım.
Evde kalmam gerektiğini biliyordum.
Boston'da kalmam gerektiğini biliyordum.
Keşke evde kalsaydın.
Boston'da kalmamız gerektiğini biliyordum.
Tom'la evde kalmalıydık.
Biliyorum, seninle kalmalıydım.
O, sanki yıllardır yatakta hastaymış gibi görünüyor.
Kanada'dan geldiğinden beri burada kalıyor.
Gece geç saatlere kadar uyanık kalmamalıydım.
Orada kalsaydım daha mutlu olurdum.
Japonya'ya dönmeden önce Boston'da kalmıştım.
O haberi duysaydı, şok olabilirdi.
Bir an için onun delirmiş olduğunu düşündüm.
Onun niçin o kadar kızgın olduğu hakkında bir fikrim yok.
- Tom'un beladan uzak durmasına sevindim.
- Tom'un belaya bulaşmamış olmasına sevindim.
Biraz daha bilgelikle, o, sıkıntı içinde olmazdı.
Dün gece eve gelmediğinde ailen endişelenmiş olmalı.
Tom memleketinde kalsaydı, Mary ile asla tanışmazdı.
O gün evde kalsaydı, felaketle karşılaşmazdı.
ama zehrin birazı derisinin altında kaldı, aynı acıyı defalarca yaşadı.
muhtemelen insanların ona kötü davranmasına, ateş etmelerine şaşırdı, o yüzden hemen kaçmadı.
Onun öfkeli olmasının nedeni odur.
Annem hasta olduğu için okuldan sonra evde kaldım.