Translation of "Duvido" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Duvido" in a sentence and their turkish translations:

Eu duvido.

- Emin değilim.
- Şüpheliyim.
- Hiç umudum yok.

- Duvido muito disso.
- Eu duvido muito disso.

- Bundan gerçekten şüphe ediyorum.
- Bundan gerçekten şüphe ederim.

- Não duvido disso.
- Eu não duvido disso.

Ondan şüphelenmiyorum.

Duvido muito disso.

Ben bundan oldukça şüpheliyim.

Não duvido disso.

Ondan şüphelenmiyorum.

- Eu não duvido das suas intenções.
- Não duvido das suas intenções.
- Eu não duvido de suas intenções.
- Não duvido de suas intenções.

İyi niyetinden şüphem yok.

- Duvido que o Tom venha.
- Eu duvido que o Tom venha.

Tom'un geleceğinden kuşku duyuyorum.

Duvido se ele seja honesto.

Onun dürüst olup olmadığından şüphe ediyorum.

Eu duvido que vá nevar.

- Kar yağıp yağmayacağından şüpheliyim.
- Kar yağacağını sanmıyorum.

Duvido que isto vá funcionar.

Bunun çalışacağını sanmıyorum.

Duvido que Tom seja inocente.

Tom'un masum olduğundan şüpheliyim.

Duvido que Tom seja culpado.

Tom'un suçlu olduğundan şüpheliyim.

- Eu duvido que o Tom esteja pronto.
- Duvido que o Tom esteja pronto.

Tom'un hazır olup olmayacağından şüpheliyim.

- Duvido que Tom fique com ciúmes.
- Eu duvido que Tom fique com ciúmes.

Tom'un kıskanç olup olmadığından şüpheliyim.

Não duvido que ela venha aqui.

Onun buraya geleceğinden şüphem yok.

Duvido que ele seja um advogado.

Onun bir avukat olduğundan kuşkuluyum.

Duvido que Tom seria tão estúpido.

Tom'un o kadar aptal olacağından kuşku duyuyorum.

- Eu duvido que o Tom ainda esteja casado.
- Duvido que o Tom ainda esteja casado.

Tom'un hâlâ evli olduğundan şüpheliyim.

Às vezes eu duvido de sua inteligência.

Bazen zekandan şüphe ediyorum.

Eu duvido que Tom vá fazer isso.

Tom'un onu yapacağından şüpheliyim.

Duvido que Tom já tenha dito isso.

Tom'un şu ana kadar onu söylediğinden şüpheliyim.

Eu não duvido que ele vai me ajudar.

Bana yardım edeceğinden şüphem yok.

Eu duvido que exista essa palavra em Esperanto.

Bu kelimenin Esperanto'da olduğundan şüpheliyim.

- Duvido que Tom esteja interessado em tentar aprender russo.
- Eu duvido que Tom esteja interessado em tentar aprender russo.

Tom'un Rusça öğrenmeye çalışmakla ilgilendiğinden bile şüpheliyim.

Duvido se o Tom iria deixar-me fazer isso.

- Tom'un onu yapmama izin verip vermeyeceğinden kuşku duyuyorum.
- Tom'un bunu yapmama izin vereceğini sanmam.

Duvido que Bob venha à minha festa de aniversário.

Bob'un doğum günü partime geleceğinden şüpheliyim.

Duvido que o Tom vá aprender a falar francês.

Tom'un güzel şekilde Fransızcayı nasıl konuşacağına eğilimli olduğundan şüphe ediyorum.

Duvido que Tom esteja feliz com seu novo emprego.

Tom'un yeni işinde mutlu olduğundan şüpheliyim.

Você pode achar o Tom na biblioetca, mas eu duvido.

Tom'u kütüphanede bulabilirsiniz, ama pek sanmam.

Duvido que um falante nativo iria dizê-lo desse jeito.

Ben anadil olarak konuşan birinin bunu o şekilde söyleyeceğinden şüpheliyim.

Eu duvido que possa fazer com que ele faça isso.

Bunu ona yaptırabileceğimden şüpheliyim.

Você é de fato rico, mas eu duvido que seja feliz.

Gerçekten zenginsin ama senin mutlu olduğundan şüpheliyim.

Eu duvido que Tom esteja entendendo sobre o que estamos conversando.

Tom'un ne hakkında konuştuğumuzu anladığından emin değilim.

Eu duvido que será difícil para você conseguir a tua carteira de motorista.

Ehliyetinizi almanızın çok zor olacağından şüpheliyim.

Eu duvido que o nosso novo chefe seja pior do que o antigo.

Yeni şefimizin eskisinden daha kötü olacağından süphe ediyorum.

Duvido que o Tom tenha a coragem para defender o que ele acredita.

Tom'un inandığı şeyin arkasında duracak cesareti olduğundan şüpheliyim.

- Eu duvido da autenticidade do documento.
- Eu tenho dúvidas quanto à veracidade do documento.

Belgenin gerçekliğinden şüpheliyim.

- Não é provável que nossa equipe vença.
- É pouco provável que nossa equipe vença.
- Duvido que nossa equipe vença.

- Muhtemelen bizim takım kazanmayacak.
- Takımımızın kazanma şansı zayıf.