Examples of using "Doou" in a sentence and their turkish translations:
Tom kan verdi.
Büyük miktarda para bağışladı.
Tom bir şey bağışlamadı.
O, müzeye sayısız parça bağışında bulundu.
Tom müzeye üç tablo bağışladı.
O, müzeye sayısız parça bağışladı.
Tom bütün servetini hayır için bağışladı.
- Tom hayır için bir sürü para katkısında bulunmuştur.
- Tom yardım kurumuna çok para bağışladı.
O, kız kardeşini kurtarmak için kan verdi.
- Sen hiç kan bağışladın mı?
- Hiç kan bağışladınız mı?
- Hiç kan bağışladın mı?
O, mülteci fonuna 10.000 dolar bağışladı.
Tom bir yaban hayatı sığınma evi yaratmak için mülkünü bağışladı.
Lady Gaga Sandy kasırgası mağdurlarına yardım etmek için Kızıl Haç'a bir milyon dolar verdi.