Examples of using "Diminuir" in a sentence and their turkish translations:
Harcamaları kısmaya çalışıyoruz.
ama acıyı azaltıyor.
Fakat hava soğumaktadır.
Bu kurabiyelerdeki şekeri azaltmaları gerekir.
- Doktor ona içmeyi bırakmasını tavsiye etti.
- Doktor ona içmeyi azaltmasını tavsiye etti.
Karaoke stresi azaltmak için iyidir.
Işıkları biraz karartır mısın?
Ama en azından riski yeterince azaltıp rahatça nefes alabilirsiniz.
Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
- Kilo kaybetmek için daha az tatlı yemelisin.
- Kilo kaybetmek için tatlıyı azaltmalısın.
Doktor Tom'a yediği kırmızı et miktarını azaltmasını söyledi.
Bu da demek oluyor ki herkesin, riski diğer azaltmak için herkese karşı sorumluluğu var.
Mutluluğun en büyük sırlarından biri isteklerini azaltmak ve önceden sahip olduklarını sevmektir.
Tatoeba Korpus'taki hataların sayısını azaltmanın bir yolu, insanları sadece kendi anadillerine çeviriler yapmaya teşvik etmek olabilir.
Döner kavşağın amacı trafiği yavaşlatmaktır.
Lütfen televizyonunun sesini kısar mısın?