Examples of using "Brincar" in a sentence and their turkish translations:
Kendi başımıza oynayalım.
Bizimle oynamak ister misin, Tom?
Seksek oynayalım.
Git Tom'la oyna.
Çocuklar oynamak istiyor.
O plajda oynayalım.
Dışarı çık ve oyna.
Dışarıda oynayalım.
Eğlenme. çalış!
Caddede oynamak tehlikeli.
Sokakta oynamak tehlikeli!
Saklambaç oynayalım.
Ateşle oynamak tehlikelidir.
Parkta oynamak eğlenceliydi.
Çocuklar dışarıda oynamalılar.
Onlar birlikte oynamaktan hoşlanırlar.
Hiç kimse Tom'la oynamak istemiyor.
Hiç kimse onunla oynamak istemiyor.
Çocuklar oyun oynamaktan hoşlanırlar.
Çocuklar nerede oynar?
Tom'la oynamak ister misin?
Dil ile oynayabiliriz.
Çocuklar plajda oynamayı gerçekten çok seviyorlar.
Ateşle oynamak tehlikelidir.
Çocuklar oynamak için dışarı çıktılar.
Tom dışarıya çıkıp oynamak istedi.
Ateş etrafında oynamak tehlikelidir.
Benimle oynar mısın?
Tom'la oynamak istemiyorum.
Büyüdüğümüz için oyun oynamayı bırakmadık; oyun oynamayı bıraktığımız için büyüdük.
Tom'un oynayacak kimsesi yok.
Çocuklar Tom'la oynamayı severler.
Tom'la oynamak istemiyor musun?
Odamda oyun oynamaya gidebilir miyim?
Tom oynamak istiyor.
- Bıçaklarla oynamamalısın.
- Bıçaklarla oynamamalısınız.
Tom oyun oynamak için dışarı çıkmak istemiyordu.
Mary bebeklerle oynamayı seviyor.
Seninle oynamak istemiyorum.
Çocuklar dışarıda oynamak istiyorlar.
Çamurda oynamaktan hoşlanırız.
Herkes boşa zaman harcamayı seviyor.
Kedi bahçede oynamayı sever.
Dışarı gidelim ve karda oynayalım.
Çocuklar Lego ile oynamayı seviyor.
Tom karda oynamayı seviyordu.
Biz oynamak için parka gittik.
Tom ateşle oynamayı seviyor.
Ben kovalamaca oynamak istedim.
Biraz daha uzun çalamaz mıyız?
Saçlarınla oynamayı bırak.
Tom dereye girip oynamayı sever.
Tom oynamak istiyordu.
Tom köpek yavrularıyla oynamayı seviyor.
- Tom'un dışarıda oynamasına izin vermiyorum.
- Tom'un sokakta oynamasına izin vermiyorum.
Tom köpeğimle oynamayı seviyor.
beraberce oyun oynardık. Hatırladınız mı şimdi?
Kediler güneşte oynamayı severler.
Oyun oynayalım.
Şu çocuk birlikte oynamak için bir arkadaş istiyor.
Dışarıda oynamak için çok karanlık.
Çocuklar sahilde oynamayı severler.
Birlikte oynayacak kimsesi yok.
Tom köpeğimle oynamayı seviyor.
Tom'la oyun oynamaya gitmek ister misiniz?
Onun birlikte oynayacak hiç arkadaşı yok.
Kedi bahçede oynamaktan hoşlanıyor.
- Canım oynamak istemiyor.
- Oynamak içimden gelmiyor.
Çamurda oynamaktan hoşlanırız.
Birlikte oynayacak kimsem yok.
Tom Mary'nin dışarıda oynamasına izin vermedi.
Tom Mary'nin dışarı gitmesini ve oynamasını istedi.
Tom köpekleri ile oynamaktan hoşlanır.
Tom bu köpekle oynamayı seviyor.
Ama dişinin gönül eğlendirmeye vakti yok.
akıl sağlığımızla oynamayalım
Bir köpek yavrusu ile oynamak çok eğlenceli.
O, çocukları sokakta oynamaya karşı uyardı.
Oğlum arabalarla oynamayı sever.
Çocuklar oyun oynamalı.
Kızım bebeklerle oynamaktan hoşlanır.
Neden odana gidip oynamıyorsun?
Köpekler diğer köpeklerle oynamayı sever.
Köpeğimle oynamayı seviyorum.
- Seninle oynayabilir miyim?
- Sizinle oynayabilir miyim?
özel dersi. Çocuğun oyun oynamaya vakti yok
Buradaysa oldukça antisosyal bir hayvan balıklarla oyun oynuyor.
Şimdi meşgulüm ve seninle oynayamam.
Bir şeyle oynamak ister misin?
Tom oyuncak arabalarıyla oynamayı seviyor.
Tom Mary'nin dışarı çıkmasına ve yağmurda oynamasına izin vermeyi reddetti.
Oynamak istemiyorum.
anne ne olur biraz arkadaşlarımla oynayayım