Examples of using "Atirar" in a sentence and their turkish translations:
Vuracağım.
ateş etmesi
Ateş etmeyin.
Ateş edeceğim.
Ateş edeceğiz.
Seni vururum.
- Sana sıkacağım.
- Sana ateş edeceğim.
Ateş etmeyi nerede öğrendin?
Pekâlâ, halatı çıkartalım.
Bu gittikten sonra mecbur kalacağız.
- Onu vuracağım.
- Ona ateş edeceğim.
Onu vuracağım.
Sana ateş etmeyeceğim.
Nasıl ateş edeceğimi öğrenmek zorundayım.
...ağını üstüne kapadı.
Tom'u vuracaklardı.
O adamı vuracağım.
Pekâlâ, başlamadan önce bunu atacağım.
Bazı insanlar taş atmaya başladılar.
Ben maymuna ateş etmemesi için polisi ikna ettim.
Tom ayıya ateş edemedi.
Bakın, şimdi izleyin. Bahse girerim ki bunlardan birini atınca...
Havluyu atıyorum.
Bir tane daha çubuk atıp nereye gittiğine bakalım.
Adam aniden silahını ateşlemeye başladı.
Seni vurmak istemiyorum, fakat zorunda kalırsam, vururum.
Bu ipi karşıya atıp onu bir yarığa sıkıştırmayı deneyeceğiz.
Fadıl, Rami'yi vurduktan sonra inanılmaz biçimde sakin ve kendindeydi.
Hiçbir insan onları bilemez, hiçbir avcı barut ve kurşunla onları vuramaz. - Düşünceler özgürdür!
Sırça köşkte oturanlar başkalarına taş atmamalılar.