Examples of using "Znalazłem" in a sentence and their turkish translations:
Anahtarı buldum.
Bir şey buldum.
Bunları buldum.
Büyük bir yosun ormanının koruduğu
Ona bir iş buldum.
Sonunda bir iş buldum.
Günlüğünü buldum.
Tom'u orada buldum.
Bu bulduğum şey.
Yeni bir iş buldum.
Bak kanepenin altında ne buldum?
Kitabı tesadüfen buldum.
Sanırım seninki ile ilgili bir şey buldum.
Kaldırımda bozuk para buldum.
İyi bir Meksika restoranı buldum.
Anne, bak ne buldum.
Bir çözüm buldum. Fakat o kadar hızlı buldum ki doğru çözüm olamaz.
Sanırım tarantulayı bulduk.
Ben bu kitaba ikinci el kitap dükkanında rastladım.
Ben onun ofisini kolayca buldum.
- O bana gerçek bir dost oldu.
- Bana gerçek bir dost oldu.
Seni bulduğuma sevindim.
Parkta dolaşırken, bir yavru kuş buldum.
Sandalyenin altında bir çift eldiven buldum.
Onu bir süre önce buldum.
Tüy! Şuradaki dala takılmış.
Sandalyenin altındaki eldivenleri buldum.
Bu bulduğum şey.
Tom, kanepenin altında bulduğum şeye bak.
Bugün süpermarkette bulduğum şeye bak.
Sonunda sorunun cevabını buldum.
ama halatı bağlamak için bulabildiğim en büyük kaya bu.
Ve hiçbir şey bulamadım. Hem de hiç.
Uzun süredir aradığım nadir baskıyı buldum.
Aradım ama onu bulmadım.
Büyük bir metal kapı buldum, tırmanıp atlamaya çalıştım,
Henüz onu bulmadım.
Ne odasında ne de bahçede babamı bulamadım.
Aradım ama onu bulmadım.
Piknik yapmak için güzel bir yer buldum.
Bunun öldüren mantarlardan olmadığını, içinde bulunduğu çevre sayesinde biliyorum.
Giyecek bir şey için dolabıma baktım fakat ortam için uygun bir şey bulamadım.
Evdeki her şeyi yediğimizi düşünmüştüm, fakat bir kutu kraker daha buldum.