Translation of "Klucz" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Klucz" in a sentence and their turkish translations:

Zgubiłem klucz.

Anahtarı kaybettim.

Mamy klucz.

Bizim anahtarımız var.

Znalazłem klucz.

Anahtarı buldum.

- Klucz leży na stole.
- Klucz jest na stole.

Anahtar masanın üzerinde.

Oto mój klucz.

İşte anahtarım.

To twój klucz.

Bu sizin anahtarınız.

Tom ma klucz.

Tom'un anahtarı var.

Zgubiłem mój klucz.

- Anahtarımı kaybettim.
- Ben anahtarımı kaybettim.

Proszę przynieść główny klucz.

Lütfen ana anahtarı getir.

Który to jest klucz?

O hangi anahtar?

Co ten klucz otwiera?

- Bu anahtar neyi açıyor?
- Bu neyin anahtarı?

Moglibyśmy spróbować znaleźć klucz.

Anahtarı bulmaya çalışabiliriz.

Mam klucz do raju.

Cennetin anahtarı bende.

W końcu znaleźliśmy klucz.

Sonunda anahtarı bulduk.

Tu jest twój klucz.

İşte anahtarın.

Widział ktoś mój klucz?

Anahtarımı gören var mı?

Jak wszedłeś? Masz klucz?

İçeri nasıl girdin? Anahtarın var mı?

Tak jak zamek i klucz.

Kilit ve anahtar gibi.

Jim włożył klucz do zamka.

Jim anahtarı kilide koydu.

Poproszę mój klucz do pokoju.

Oda anahtarım, lütfen.

Tom wyjął klucz z drzwi.

Tom anahtarı kapıdan çıkardı.

Gdzieś tutaj zgubiłam swój klucz.

Buralarda bir yerde anahtarımı kaybettim.

Dziewczyna włożyła klucz do kieszeni.

Kız anahtarı cebine koydu.

Tom znalazł klucz, którego szukał.

- Tom aradığı anahtarları buldu.
- Tom aradığı anahtarı buldu.

Czy to jest klucz, którego szukacie?

Bu Aradığınız anahtar mı?

"Klucz jest w drzwiach", dodał mężczyzna.

"Anahtar kilitin içinde", adam ekledi.

Daj mi klucz do tego zamka!

Bana bu kilidin anahtarını ver!

Dlaczego drzwi są zamknięte na klucz?

Neden kapı kilitli?

On znalazł swój klucz i otworzył drzwi.

Anahtarını buldu ve kapıyı açtı.

Tylko ja mam klucz do tego pokoju.

Bu oda için anahtarı olan tek kişi benim.

Czy możesz zamknąć te drzwi na klucz?

Kapıyı kilitler misin?

Przypuszczam, że wiesz, gdzie Tom schował klucz.

Sanırım Tom'un anahtarı nereye sakladığını biliyorsun.

Czy to jest ten klucz, którego szukasz?

- Aradığın anahtar bu mudur.
- Aradığın anahtar bu mu?
- Aradığınız anahtar bu mu?
- Aradığın anahtar bu mudur?
- Bu mu aradığın anahtar?
- Aradığınız anahtar bu mudur?
- Bu mu senin aradığın anahtar?
- Senin aradığın anahtar bu mu?
- Sizin aradığınız anahtar bu mu?
- Senin aradığın anahtar bu mudur?
- Sizin aradığınız anahtar bu mudur?
- Aramakta olduğun anahtar bu mu?

Czy mógłbyś mi przypomnieć, gdzie położyłeś klucz?

Bana anahtarı nereye koyduğunu lütfen tekrar söyler misin?

Bo jaki jest sens zamykania domu na klucz,

çünkü herhangi biri bağlı bir cihaz üzerinden giriş yapabiliyorsa

Tom wyjął klucz z kieszeni i otworzył drzwi.

Tom cebinden bir anahtar çıkardı ve kapıyı açtı.

Klucz do łowienia włócznią to łapanie ryb z zaskoczenia.

Zıpkınla balık avlamanın anahtarı, balıkları şaşırtmaktır.

Nie jestem nawet pewien czy to jest mój klucz.

Bunun benim anahtarım olup olmadığından emin bile değilim.

Nie zapomnij zamknąć drzwi na klucz, jak będziesz wychodzić.

Giderken kapıyı kilitlemeyi unutma.

Chciałbyś może jeszcze dostać klucz do mieszkania, w którym leżą pieniądze?

İstersen evin anahtarını vereyim de git, masanın üstüne bıraktığım parayı al?

Zostawię klucz u sąsiada, na wypadek gdybyś dotarł tu przede mną.

Buraya gelmeden önce buraya gelme ihtimaline karşı, yanımdaki kapı komşuma bir anahtar bırakacağım.

Mówią, że ten człowiek ma uniwersalny klucz, który otwiera wszystkie drzwi w mieście.

Onlar bu adamın şehrin tüm kapılarını açan, usta bir anahtara sahip olduğunu söylüyor.