Examples of using "Siły" in a sentence and their turkish translations:
Rakibimin gücünü hafife almıştım.
Bütün gücünüzü kullanın.
Benim gücümün hepsi gitti.
Onun daha fazla gücü yok.
Tom'un irade gücü yok.
Kullanmak zorundaysak güç kullanabiliriz.
Müttefik kuvvetleri batıdan saldırıyorlardı.
Ve bu insanı çok hızlı yoruyor.
Muhtemelen yağmur yağacak.
İleriye bakmaya odaklanmalı ve bacak gücünüzü kullanarak...
Doğada gücünüze ihtiyaç duyduğunuz bir yer varsa orası kesinlikle ormandır.
Burada tutunarak güç kaybediyorum.
Bu beni aşıyor.
Kas eksiklikleri güçlerini veya çevikliklerini kötü etkilemedi.
Hepsinin çekim gücü birleşince en güçlü gelgitler oluşur.
Fakat sömürgecilik öncesi Filipin kadınlarının asıl gücü,
Tadı oldukça kötü ama... ...iyi protein, iyi enerji.
Tadı oldukça kötü ama... ...İyi protein, iyi enerji.
Verdun Savaşında, Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
Bazı piyade taburları sadece toplanabilir güçlerinin üçte biri.
Bu kayalar aşırı kaygan! Buraya tutunurken gücüm tükeniyor.
Güçlü bir donanmaya sahip ve Bizans İmparatoru'nun vermiş olduğu kârlı imtiyazlar ile