Examples of using "Przestał" in a sentence and their turkish translations:
Telefon zil çalmayı durdurdu.
Tom içmeyi durdurdu.
İşlemci çalışmayı durdurdu.
Bunu derhal durdurmanı istiyorum.
Televizyonum bozuldu.
Babam sigara içmeyi bıraktı.
Mike içmeyi bıraktı mı?
Yağmur önceden durdu.
Tom Mary'yi sevmediği için geldi.
Sigarayı içmeyi bıraksan iyi olur.
Bir saat önce kar yağışı durdu.
Tom okula gitmeyi bıraktı.
Kim durdu?
O içmeyi bırakmasını tavsiye etti.
Tom şirketin sahibi olmaktan vazgeçti.
Keşke bana Tom demekten vazgeçsen.
Tom'un şunu yapmasını durdurabilir misin lütfen?
Keşke benden korkmaktan vazgeçsen.
Ben alakasız sorular sormayı kesmeni öneririm.
Ken konuşmayı durdurdu ve yemek yemeğe başladı.
Acısı koşuyu bıraktıracak derecede çoğalmıştı hatta.
Babam sigara içmeyi ve içki içmeyi zaten bıraktı.
Keşke onu bana sormaktan vazgeçsen.
Çok sayıda aptalca sorular sormayı durdurmanı öneriyorum.
Bilgisayar otomatik sistem güncellemeden sonra çalışmayı durdurdu.
Buraya gelmekten vazgeçmeni istemek zorunda kalacağım.
Tom Mary ve John'u görür görmez ağlamayı durdurdu.