Examples of using "Pozwoli" in a sentence and their turkish translations:
Zamanım olursa, müzeyi ziyaret ederim.
Hava iyi olursa yarın yola çıkacağız.
Beyefendi, valizlerinizi hızlı bir şekilde kontrol edebilir miyiz lütfen?
Tom onu yapmana izin vermeyecek.
Tom'un, Mary'nin onu yapmasına izin vereceğini düşünüyor musun?
Babam kız kardeşimin Boston'a gitmesine izin vermeyecek.
Tom Mary ile Boston'a gitmene asla izin vermeyecek.
Ekip, bana hızlı yol katedebileceğim bir şey getirebilir misiniz?