Examples of using "Podłogę" in a sentence and their turkish translations:
Yeri paspaslayalım.
Zemini süpürdüm.
Yapmak zorunda olduğun bütün şey zemini süpürmektir.
Kitap yere düştü.
Tom bir paspas ile zemini temizledi.
Tom paltosunu çıkardı ve onu yere attı.
Tabak elinden kaydı ve yere düştü.
elim çarptı, denizkestanesi kaydı, yere düşmesin diye elimle yakaladım,