Translation of "Nosić" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Nosić" in a sentence and their turkish translations:

Dziecko trzeba jeszcze nosić.

Bebeği hâlâ taşımak gerekiyor.

Nie lubię nosić cudzych ubrań.

Başkalarının elbiselerini giymeyi sevmiyorum.

Tom lubi nosić ciasne ubrania.

Tom sıkı giysiler giymekten hoşlanır.

Możesz nosić wszystko, co chcesz.

İstediğin bir şeyi giyebilirsin.

Każdy chłopiec powinien nosić krawat na imprezie.

Partide her erkeğin bir kravat takması gerekiyor.

Czy zdrowi ludzie też powinni je nosić.

sağlıklı insanların da maske kullanıp kullanmamaları gerektiği.

Myślisz, że powinnam zacząć nosić kolorowe soczewki?

Renkli kontak lensler takmaya başlamam gerektiğini düşünüyor musun?

Muszę zawsze nosić krawat z powodu mojego zawodu.

İşimden dolayı her zaman kravat takmak zorundayım.

Tom mówi, że nie może nosić różowej koszuli do pracy.

Tom iş için pembe bir gömlek giyemeyeceğini söylüyor.

Powinieneś nosić czapkę, która zakrywa twoje uszy, kiedy jest zimno na zewnątrz.

Dışarıda hava soğuk olduğunda kulaklarını kapatan bir şapka giymelisin.

Tom zdjął swój płaszcz, bo robiło się zbyt gorąco, żeby go nosić.

Tom paltosunu çıkardı çünkü onu giymek için çok sıcaktı.