Examples of using "Najlepszy" in a sentence and their turkish translations:
Sen en büyüksün.
Matematik en iyi olduğum derstir.
O,şu ana kadar en iyi skordur.
En iyi olduğunu düşünüyorsun, değil mi?
Ondan iyi uzun mesafeli tohum saçıcı bulamazsınız.
O en iyi örnek değil.
En iyi arkadaşın nerede yaşıyor?
Solucanlar bir çiftçinin en iyi arkadaşıdır.
- O, hayatımdaki en iyi gündü.
- Bu hayatımın en güzel günüydü.
O, bu proje için en iyisidir.
Hâlâ bunun en iyi seçenek olduğunu düşünüyorum.
Almanya'daki en iyi üniversite nedir?
çünkü hayatı kucaklamanın en yüce yolu bu.
Bu problemin en iyi çözümü bu.
Fransızca öğrenmenin en iyi yolu nedir?
Bir kıza yaklaşmanın en iyi yolu nedir?
En yüksek skoru kim aldı?
Bu zehirli sürüngeni yakalamaya çalışmanın en iyi yolu nedir?
Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin
"Evde denemeyin" denecek bir an varsa o an bu andır.
Gece çölde bir akrep yakalamanın en iyi yolu nedir?
Sadece o yöne gitmenin en iyi yolunu bulmaya çalışıyoruz.
İngilizce öğrenmenin en iyi yolunun ne olduğunu düşünüyorsun?
Bunun şu anda iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
Orman jaguarlarının dikkatini dağıtmanın en iyi yolu sizce nedir?
Oldukça zorlu görünüyor. En iyi seçim bu olmayabilir.
Benim en iyi arkadaşım Kanadalı.
Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin enkaz olup olmadığını anlamanın en iyi yolu nedir?