Examples of using "Krótkie" in a sentence and their turkish translations:
Kısa saç seviyorum.
Kısa şiirleri severim.
Hayat kısa.
Kolunuz yetişmez.
Onun kısa saçı vardır.
O, kısa etekleri sever.
O çok kısa.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
Hayat ne kadar kısa!
Hayat çok kısa.
Kısa bir hikaye yazmaya çalıştı.
Bu çok kısa.
Tom'un kısa saçı var.
Benim tırnaklarım çok kısa.
Tom'un çok kısa saçı var.
Şubat ayında kısa bir tatil yaptık.
Onun saçı çok kısa.
Ama yazın ortasında geceler kısa olur.
Genellikle hayatın kısa olduğu söylenir.
Tom hiç kısa pantolon giyer mi?
Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.
Her an çok değerli çünkü hayatı çok kısa.
Hayat Almanca öğrenmek için çok kısa.
Hayat kötü şarap içemeyecek kadar çok kısa.
Hayat ucuz şarap içemeyecek kadar çok kısa.
Tıpkı lisedeyken birkaç hafta yaptığım gibi.
O kapıdan geçen bir sonraki kişinin kısa pantolon giymesi pek olası değildir.