Translation of "Głód" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Głód" in a sentence and their turkish translations:

Jabłko tymczasowo zadowoliło mój głód.

- Elma, açlığımı geçici olarak giderdi.
- Elma, açlığımı şimdilik yatıştırdı.

Głód jest jednym z Jeźdźców Apokalipsy.

Kıtlık, Mahşerin Dört Atlısı'ndan biri.

Głód zabił ponad 36 milionów ludzi

Kıtlık 36 milyondan fazla insanı öldürmüştü.

Dla niego głód był pojęciem abstrakcyjnym. Zawsze miał wystarczająco jedzenia.

Onun için açlık soyut bir kavramdı. Onun daima yeterli yiyeceği vardı.

Można znieść głód, ale nie pragnienie, bo zaczynają boleć jelita. To nie do zniesienia.

İnsan açlıkla baş edebiliyor ama susuzluğa dayanmak mümkün değil, bağırsakların ağrımaya başlıyor, dayanamıyorsun.