Examples of using "Faktycznie" in a sentence and their turkish translations:
- Öyle mi?
- Hem de nasıl?
Bazı insanlar aslında kayalar toplarlar.
Keskin kayayı seçmek aslında bir hataydı
Bu kısım yenilebilir.
Gerçekten bir tesadüf olup olmadığını merak ediyorum.
İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler.
Evet, bir yıldırım çarpması sonucu can kaybı riski de %97 daha az.
Aslında kocam bizim düğün pastamızın birazını yediği için şaşırdım.
"Enfekte olup bunu bilmeyenler ya da neredeyse hiçbir semptom göstermeyenler,
İnsanlar köknar ağacının bir kısmının yenebildiğini bilmezler. Çok enerji vermeyecektir, ama elbet bir şey verecek.