Examples of using "Brzeg" in a sentence and their turkish translations:
Nehir kıyılarında jaguarlar kol gezer.
Böylece sahile çıkabilirler.
On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
Doğrudan havadan oksijen çekebilmek için kendini dışarı atıyor. Nihayet. Güneş yüzünü gösteriyor.
Çocukluk anılarım, buranın kayalıklı kıyıları, gelgitleri ve yosun ormanlarıyla dolu.
Vazgeçmiştim, kıyıya dönüyordum. Bir şey, biraz sola dönmeme sebep oldu.