Examples of using "커지고" in a sentence and their turkish translations:
Büyümek ve karmaşık hale gelmek için yaşam oksijene ihtiyaç duyar.
Bu da, hızla daha fazla protestocu geldi.
-- eylemler büyüyerek devam etti ve şimdiye dek 100 ölüm ve binlerce yaralanmaya sebep oldu
Bunun cevabı için küçük ama büyüyen bir grup genç araştırmacıya ulaştım,