Translation of "바다에" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "바다에" in a sentence and their turkish translations:

‎바다에 들어가면

O suya girmek...

여기는 제 사무실입니다. 바다에 있죠.

Ve bu da benim denizin üstündeki ofisim.

일단 극세사가 바다에 도달하면 플랑크톤과

Okyanusa ulaştıklarında, mikrofiberler planktonlar ve filtre atıklarından beslenen diğer canlılar

우리는 바다에 대해 얼마나 알고 있을까요?

Okyanuslar hakkında aslında ne kadar şey biliyoruz?

‎어부가 깊은 바다에 ‎그물을 내리고 있습니다

Balıkçılar derin sulara ağ atmakta.

‎문어가 흘린 피 냄새가 ‎바다에 진동했죠

Kanaması var. Kokusu suya yayılıyor.

‎날마다 바다에 들어가서 ‎열성적으로 문어를 찾아다니며

Çünkü her gün gidip onu takip etmeye çalışmanın yoruculuğu,

과연 우리는 바다에 대해 얼마나 알고 있을까?

Okyanuslarımız hakkında aslında ne kadar şey biliyoruz?

‎바다에 반사된 달빛에 이끌려 ‎새끼들은 바다로 향합니다

Denizden yansıyan ay ışığına çekilerek okyanusa doğru gidiyorlar.

‎상어는 바다에 도착한 새끼의 ‎3분의 1을 잡아먹습니다

Denize ulaşan yavruların üçte birini kapacaklar.

‎다음 날 새벽 ‎두려운 마음으로 바다에 들어갔죠

Ertesi gün suya girmek çok korkutucuydu.

이 거친 바다에 빠지기라도 했다간 정말 큰일 나겠어요

Su buradayken bunu denersem başım büyük belaya girer.

‎공룡이 나타나기 전부터 ‎이 얕은 바다에 숨어 있었죠

Dinozorlardan önce bile bu sığ sularda gizlice dolanıyordu.

바다에 비교하면 규모가 너무 작고 너무 늦은 대책이지 않을까요?

yine de çok geç kalınmış olur.

바다에 석회를 넣는 방안에 대해 여러분의 의견이 좀 더 필요합니다.

Okyanusa kireç koyma fikrini biraz açabilir misin?

왜냐하면 바다에 있는 대부분의 플라스틱 조각은 이렇게 생기지 않았기 때문입니다

Çünkü okyanuslardaki plastik parçaların çoğu böyle görünmüyor.