Examples of using "힘든" in a sentence and their turkish translations:
Çok zor bir işti.
zor olacağını düşünüyorlardı.
Filme almak şöyle dursun, nadiren görülen...
Çalışmak, sıkı çalışmak,
Çok nadir görülürler.
Nadiren görülebilen bir suikastçı.
...ve çarpıcı davranışlarla dolu.
Yarın büyük bir gün olacak.
neredeyse hiç görmedikleri bir şeyle karşılaştırıyoruz:
Zorlu ve yorucu kısımlar bile kolaylıkla geçti.
Sular yükselene kadar... ...onu zorlu bir gece bekliyor.
Buna rağmen hayata zor bir başlangıç yapmış çocuklara
Bizim dünyamızda hiçbir anlamı olmayan şeylere
Kaybolmak, yaşadığımız zor zamanları unutmak
zor şeylerde güzellik bul ve yarat.
Her şeyin birbiriyle bağlantılı olmasının güzelliğinden zevk almak için
Karaborsadaki finansal değeri altının yaklaşık iki misli olan gergedan boynuzu cezbedici olabiliyor.