Examples of using "어렸을" in a sentence and their turkish translations:
Ama genç bir kız olduğumdan beri,
ve ben henüz çocukken Danimarka'ya taşındık.
Üzgünüm baba, çocukken ona bunun için kırılmıştım
Buna rağmen hayata zor bir başlangıç yapmış çocuklara