Examples of using "기다리고" in a sentence and their turkish translations:
Bekledik, bekledik, bekledik..
Peki siz ne bekliyorsunuz?
Bir mucizenin olmasını bekliyordum.
Hepsi gece karanlığını bekliyor.
Biz de onları havaalanından alacaktık.
onlara bir şans daha verecek kişileri bekliyorlar,
İzlemedeyiz, taramaları bekliyoruz.
Karar sizin. İkisinden biri, hızlı olun! Dana'nın bize ihtiyacı var, hadi!
Sular yükselene kadar... ...onu zorlu bir gece bekliyor.
Seçim sizin. Kararınız neyse onu yapacağım. Bir karar verin. Dana bizi bekliyor.